Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaEmo ResimleriLatest imagesAramaGaleriKayıt OlGiriş yap

 

 Gothic Aşk yada Estatic Fear

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
ChuqY__GiirL.
Moderator
Moderator
ChuqY__GiirL.


Kadın
Mesaj Sayısı : 4208
Yaş : 31
Şehir : MâaNiiiisÂ
İş/Hobiler : ßenm iŞm/qCüm/HobM/FObiim öLm
NicK : BééPek'm xD
<center><B><font color=white>Dur : Gothic Aşk  yada Estatic Fear Yasasi10
<center><B><font color=#fffff>Ta : Gothic Aşk  yada Estatic Fear Gthc10
Kayıt tarihi : 24/07/08


Basarı Puanı:
Gothic Aşk  yada Estatic Fear Img_left95/100Gothic Aşk  yada Estatic Fear Empty_bar_bleue  (95/100)
Güclülük :
Gothic Aşk  yada Estatic Fear Img_left90/100Gothic Aşk  yada Estatic Fear Empty_bar_bleue  (90/100)
Seviye:
Gothic Aşk  yada Estatic Fear Img_left85/100Gothic Aşk  yada Estatic Fear Empty_bar_bleue  (85/100)
Gothic Aşk  yada Estatic Fear Empty
MesajKonu: Gothic Aşk yada Estatic Fear   Gothic Aşk  yada Estatic Fear Icon_minitimeÇarş. 14 Ocak 2009, 00:07

Estatic Fear dinlediğimiz zamanlardı.Kendimizi her şeye yabancı hissettiğimiz ve ağlamaklı bir ruh hali ile sabahtan başladığımız hayatımıza bir çehre veremediğimiz tuhaf bir dönem.Şu kötücül çağın göze gözükmez ejderhaları gelse bizi ezse de bitse bu eziyet diye merhamet dilendiğimiz yıllar.

Bize merhamet edilmedi.Yaşadığımız çağın karabasanlarca soyut ejderhalerı bizi ezmedi.Hayat sona ermedi.Mağlubiyetlerimiz hayatlarımızın hitama erdirilmesiyle cezalandırıldı.Daha ağır bir ceza uygun görüldü bize.Sonsuza dek aşağılanma.Her gün her görüntüsüyle tiksindiğin bir dünyaya katlanmaya mecbur kalma…

Aleladelik her geçen gün bir parça daha tüm yapışkan cıvıklığıyla günlerimizi teslim aldı.Dünyada bir ‘’rock’n roll’’ insanına verilecek en ağır ceza böyle bir yaşama mecbur edilmekken; tamamı yalanlarla bezenmiş bir dünyanın,erginleşmiş insanlarla dolu bir kentinde; palavralar cenderesinde yaşamaya müebbeden mahkum edildik.

Tespih taneleri gibi dizilmiş gökyaranlar Kadıköy’den ta Tuzla’ya… On kilometrelik sahil şeridi Rio edasında azametli.Sahil yolunda pahalı arabalar kopleks bezirganlığı yapıyor.Direksiyona kurulmuş burjuva kızları alçak dağları yaratmış gibi. Tanrım; bu sefillikleri görmek neden zorunlu?!

Bağdat Caddesi’nde eyyam! Düşük bel blue-jean giymiş koket kadınlar,adeta kendilerine uygun fiyatı arıyorlar.Gösterişçilik,özentilik,kibir,lüks tutkusu,zevksizlik,sonradan görmelik,derinliksizlik,boya fıçısı olmak,paragöz ve aymaz bir ruh hali ile vitrinlere tebelleş olmak,araba içinden müzik dinletmek için trafiğin tıkanmasına kasten sebep olmak,bunun için çabalamak,soytarılık,hava atma merakı ve seviyesizliğin dibinin dibi… Maç geceleri,ilaveten etrafı saran hezeyan ve sefillik.Birahanelerde izdiham!Ahmakça kavgalara adanmış,beyni sulanmış,gözü dönmüş genç holiganlara ayak uydurmaya çalışan erkek avcısı yavşak kadınlar.Araba camlarından sarkan düzeysizlik abideleri…Toplumsal ninnilere aldanmaları için bir nebze zahmete gerek kalmamış!Hepsi doğuştan aptal!

Aptalların saltanatında bir paryayım! Düzeysizlik İmparatorluğunda bir fosa! Fesat ve sefillikler batağında harmana koşulmuş bir beygir! Zincirleri arabesk bir salyadan halkalı köle!


Medyanın satışları! Bütün kevaşelerin sanatçı ilan edildiği bir kepazelik ve göğsüme sığmayan kalbimin patlayacakmış gibi atışları! Ağlamak neye derman,neye derman?! Estatic Fear’ın kesip attığı tırnak kadar bir grubu bile yok bu ülkenin ki dinleyip dağılalım! O yüzden uzaklaşalım istiyoruz.Kaçalım bu pislikten bir nebze uzağa hiç değilse.Açılıyoruz her zamanki gibi bir sandalla ‘’kitsch’’ler deryasından mavi denizin ortasına! Gotik çağların neredeyse sonlarında, 1200 yılı depreminde batmış bir Prenses adası var ya! Hani üzerinde şimdi bir fener var! Dibine daldığında ise sular altında kalmış metruk manastırı görürsün.Hala Ayaktadır! İşte o fenere tutunup başlıyorsun haykırmaya! Boydan boya Kadıköy: On kilometre gökyaranlar! Sahil otobanları… Varsıl semtleri… İçinde ahmaklardan arındırılmış yaşam alanı zor bulunan sefil kent!..

Tamamı kandırılmış,aldatılmış,ruhen sakatlanmış bir zavallı topluluğun akışı cereyan ediyor önün sıra! Hiç değilse şu an dışındayım; bir an bile olsa dışındayım diyorsun! Bir ferahlama doluyor! Fener yanıp sönüyor! Ada vapurları sona ermiş! Karanlığı yalayan koster projektörleri yüzüne çarpıyor. ‘’Kadın sakla onları! Gözükmesin gözyaşları!’’ diye çığlık atıyorsun.Alçaklar sevinemesin! Kimse bizim düşüşümüzden cesaret bulmasın! ‘’Vuruşarak çekilelim kadın’’ diyorsun! Estatic Fear dinliyorsun! Yumruğunu kaldırıyorsun. Bir zamanlar başkaldırdığın iktidarlar boğamaz seni.Uzaktasın! Dalgaların arkasında! Aleladelik deryasına uzaktan bakan bir deniz fenerinin sıkıştırılmış adasında!

Öfkeler denizinde boğulmadan önce yapacak bir şeyler olmalı! Kokuşmuş bir uygarlığın kapılarına kadar dayanmış barbar atlıları kadar sabırsızım! Arkasında meleklerin cinsiyetinin tartışıldığı Bizans’ın duvarlarından alev olup aşmak istercesine heyecanlı! İçeride dönen bin bir fırıldağın hesabını tuttum binlerce millik bozkırlar boyu! Kellesini aldığım her neferin gözlerini kolye yapıp boynuma astım! Barbar ordularına klavuzluk eden bir şahin kadar acımasızım! Gotik ortaçağından geliyorum bozkır kavminin.O eski günleri özlüyorum.Kokuşmuş imparatorluklar yakmak için yaratılmışım.Atımın dizginlerine kimse yapışmasın! Ağlamak isteyenlerin adasından kaçmanın tam sırasıdır! Bir kadının teninde eriyip yumuşamanın,ağlayıp sızlanmanın yeri burası değildir! Deniz fenerlerinde ağlayan içli kadınlardan uzak durma vakti geldi! Martılar adasına doğru kürek çekmeli! Orada kayalıklarda tünemeli! Karşı bir uygarlığın sert kayalarında sevişmeli! Dehşetler kentine nazire etmeli.Yarattıkları çirkinliklere karanlıklar arasından bakıp ışıltılarına bile lanet etmeli!

Misil,emsal,arsa,imar,antin kuntin diye diye çirkeflik kuleleri dikenlerin binalarına yıldırım olup yağacağım! Cıstak müziklerle gerdan kıran kokoş soytarılara dehşetler saçacağım! Otomobillerin mekanik medeniyetini kentlerin dışına süreceğim! Ben bozkırın gotik atlılarının başındaydım.Şimdi o dilden konuşmaya başlayacağım! İyi kılıç kullanırım! İyi ata binerim! Kötü yalan söylerim! Kötü savaş yaparım! Kötü sözler ünlerim! Şimdi geldim! Tunçtan pusat kuşanmış sonsuz atlı tiginlerin başında geldim! Ben itinayla medeniyet yıkarım! Özellikle kokuşmuş olanlarını paramparça yapar akbabaların önüne atarım! Çıldırmışça konuşuyorum kendi kendime;

Ya sen ne iş yaparsın?

Kaldırıp başını şaşkınca bakıyor! Gece vakti deniz fenerinden kopup martı adasının kayalıklarına kürek çekmişiz.Orada koca bir gece geçirmiş mahmur kadının uyandığında duyduğu soru bu mu olmalıydı? Sıyrılıp altından çıkıyor battaniyesinin.Üşümüş.Her yanı tutulmuş.Martı yuvalarının yanı başında uyumak zorunda kalmış.Tepesinde daireler çiziyor beyaz canavarlar.Çığlık çığlığa.Ağlamış uyumadan önce.Yanaklarında kurumuş yaşlar yol yol.Şükür, kayalara bağlı sandalımız gitmemiş! Oracıkta , bağlı duruyor . Bu iyi! Bana bakıyor dudaklarındaki boyalar dağılmış kara rujlu kadın! Anlamamışçasına.Sevişmek için bu kadar uçuk bir fikir nereden esmişti diye düşünmek aklına bile gelmiyor.
Kendini barbarlar tarafından kaçırılmış,dağa kaldırılmış gibi hissediyor.Ve bunu seviyor.Deniz fenerindeki kayalar,coşkulu sevişmeler sırasında, yaralar bereler açmış bembeyaz teninde.Açık denizin soğuk havası oksijenle beraber ciğerlerine doldukça kendine geliyor.Yavaşça bir gülümseme yerleşiyor yüzüne.Kendini iyi hissetmeye başladığını anlıyorum! Özgür aşkın tanımı mı değişiyor acaba diye düşündüğünü yüzünden okuyorum. 60’lar kuşağının dilediği kişiyle yatmayı özgür aşk olarak algıladığı o başarısız kalkışmanın çok uzağında bir özgürlük bu! Aşkın yerini ve şeklini ve içeriğini önemsemekten mütevellit bir huzur ve tatmin dolmuş yüzüne!

‘’Şimdi daha sakinim!’’ diyor. ‘’Tatmin önemli!’’

‘’Sanırım yağacak!’’ diyorum!

‘’Bu daha da iyi’’ diyor.

Barbar ordularının kralına karılık eden bir halayık kadar tasasız. Gamsız. Doymuş. Marmara’nın ortasında, bir martı adasında, kuş yuvaları arasında, çıldırmış insanlardan uzakta, yağmur altında, bir başına sevişmek, sonsuz boşalışlarda unutulmak,insan yüzü görmemek…Çırılçıplak! Doğanın koynunda…

Yağmur damlaları düşmeye başlıyor çıplak tenime.Sert bir rüzgar kesiyor yüzümü.Bir çift el yükseliyor bacaklarımdan yukarı. Ve bir çift soğuk dudak! Barbar Ordularının kralına halayıklık eden kadın bu olmalı!

Tanıdık geliyor bir yerlerden bu! Özgürlerin aşkı olmalı bu!

(*) Bu kısa öykü Estatic Fear’ın IV. Chapter’ından ve Bağdat Caddesi’ndeki Gothiv kızlardan esinlenilerek kaleme alınmıştır.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
CazZzqıR
V.i.P Üye
V.i.P Üye
CazZzqıR


Kadın
Mesaj Sayısı : 4371
Yaş : 30
Şehir : HaTay
İş/Hobiler : öğrenCi
NicK : müfixxx =)
<center><B><font color=white>Dur : Gothic Aşk  yada Estatic Fear Seviml10
<center><B><font color=#fffff>Ta : Gothic Aşk  yada Estatic Fear Rock10
KişiseL iLeTi : Kmse umrumda değiL ßidaha qeLmez bu haYaT durma taDını çıkarT xD =))

Kayıt tarihi : 18/09/08


Basarı Puanı:
Gothic Aşk  yada Estatic Fear Img_left90/100Gothic Aşk  yada Estatic Fear Empty_bar_bleue  (90/100)
Güclülük :
Gothic Aşk  yada Estatic Fear Img_left85/100Gothic Aşk  yada Estatic Fear Empty_bar_bleue  (85/100)
Seviye:
Gothic Aşk  yada Estatic Fear Img_left90/100Gothic Aşk  yada Estatic Fear Empty_bar_bleue  (90/100)
Gothic Aşk  yada Estatic Fear Empty
MesajKonu: Geri: Gothic Aşk yada Estatic Fear   Gothic Aşk  yada Estatic Fear Icon_minitimeÇarş. 14 Ocak 2009, 00:10

Hmmm qüzeLmişşş beaa xD
sağoL paylaşım için Cnm
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Gothic Aşk yada Estatic Fear
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» OLmaK YaDa OLmAmAK..
» emo olmaq yaDa oLmamaq

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Gothic Tr GeneL :: ๘۩ஜGothic Yazı Ve Sözler๘۩ஜ-
Buraya geçin: