Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaEmo ResimleriLatest imagesAramaGaleriKayıt OlGiriş yap

 

 Şanlı Fenerbahçe Tarihi

Aşağa gitmek 
3 posters
YazarMesaj
CazZzqıR
V.i.P Üye
V.i.P Üye
CazZzqıR


Kadın
Mesaj Sayısı : 4371
Yaş : 30
Şehir : HaTay
İş/Hobiler : öğrenCi
NicK : müfixxx =)
<center><B><font color=white>Dur : Şanlı Fenerbahçe Tarihi Seviml10
<center><B><font color=#fffff>Ta : Şanlı Fenerbahçe Tarihi Rock10
KişiseL iLeTi : Kmse umrumda değiL ßidaha qeLmez bu haYaT durma taDını çıkarT xD =))

Kayıt tarihi : 18/09/08


Basarı Puanı:
Şanlı Fenerbahçe Tarihi Img_left90/100Şanlı Fenerbahçe Tarihi Empty_bar_bleue  (90/100)
Güclülük :
Şanlı Fenerbahçe Tarihi Img_left85/100Şanlı Fenerbahçe Tarihi Empty_bar_bleue  (85/100)
Seviye:
Şanlı Fenerbahçe Tarihi Img_left90/100Şanlı Fenerbahçe Tarihi Empty_bar_bleue  (90/100)
Şanlı Fenerbahçe Tarihi Empty
MesajKonu: Şanlı Fenerbahçe Tarihi   Şanlı Fenerbahçe Tarihi Icon_minitimeÇarş. 07 Ocak 2009, 20:22

Şanlı Fenerbahçe Tarihi Tarihcesabitrp1

İÇİNDEKİLER

***BİLGİLER
***BAŞKANLARIMIZ
***KADIKÖY FUTBOL KULÜBÜNDEN FENERBAHÇE SPOR KULÜBÜNE KADAR
***FENERBAHCE FUTBOL TAKIMI'NIN İLK KADROSU
***KURULUŞU TESCİL OLAN İLK TÜRK KULÜBÜ FENERBAHÇE
***İSTANBUL ŞAMPİYONLUĞU LİGİ
***İLK NAMAĞLUP ŞAMPİYONLUK
***FENERBAHÇE'NİN İLK ROZETİ
***İŞGAL YILLARI VE O YILLARIN GURURU FENERBAHÇE
***ATATÜRK VE ''FENERBAHÇE''Sİ
***STAD MÜLKİYETİNE SAHİP İLK SPOR KULÜBÜ FENERBAHÇE
***SON
***KADROLARIMIZ (65-66-67-68-69-70-71-72-73-74-75-76-77)
***STADYUMUMUZUN TARİHÇESİ (08-15-29-47-48-50-52-82-00-01)
***İLKLER
***ENLER
***ANTRENÖRLERİMİZ
***ŞAMPİYONLUKLAR
***GOL KRALLARIMIZ
***FENERBAHCE MARŞI


BİLGİLER

* Kuruluş yılı:
1907 gresmi:1899
* Kurulduğu Yer: İstanbul Moda'da Beşbıyık Sokağı 3 numaralı evin alt katı.
* Kurucular: Nurizade Ziya Songülen Bey, Osmanlı Bankası memuru Ayetullah Bey, Bahriye Mektebi talebesi Necip Okaner Bey, Asaf Beşpınar Bey,Enver Yetkiner,Fatih Rapid ve Ahmet Egitek tarafından kurulmuştur.
* İlk Başkan: Nurizade Ziya Songülen
* Renkleri: Sarı Lâcivert (ilk sarı beyaz)



BAŞKANLARIMIZ

Şanlı Fenerbahçe Tarihi Baskanlarimizco5

Kadıköy ve Fenerbahçesi;

İstanbul’un Kadıköy yakası; Allah’ın, yeryüzünü yaratırken kesinlikle ayrıcalıklı davrandığı bir eşsiz yöre... Tarihlerin henüz 1900 yılına ulaşmadığı İstanbul’da, Kalamış’ıyla

Fenerbahçe’siyle, Caddebostan’ı Suadiye’si Moda’sı ile adeta bir rüya beldesi... Göz alabildiğine bomboş arsalarla yemyeşil çayırlara sahip bu yörede, doğanın insanları spor yapmak için sanki teşvik ettiği yıllar...



Şanlı Fenerbahçe Tarihi Tarihce1hh0


Ve de, İstanbul’un silüeti deniz üzerinde uzaklardan perde perde yansıyıp dalgalanırken, Fenerbahçe Burnu’nda yanıp sönerek yol gösteren bir fener Türk sporuna önderlik edeceği bir kulübe sembol olmanın da gururu içinde, Adalar’a, Marmara’ya, daha da ötesi uzak yıllara doğru aynı şevkle ışık saçacağı günlerin özlemi ile çakıp durmaya başlamıştı sanki... Ve de Kadıköy, o dönemlerde en güzel semti olan Fenerbahçesi’nin bağrından çıkaracağı takımını önce yakınlara, sonra da yarınlara armağan edeceği günleri bekliyordu gayri...

[size=9][b]Kuşdili Çayırında İlk Futbol Oyunu;

İlk futbol oyununun, bugünkü anlamıyla ilk kez 1823 yılında İngiltere’de oynanmaya başlamasının üzerinden neredeyse yıllar ve yıllar geçmişti. Nihayet tarihler 1890’lı yıllara ulaştığında, Moda’da oturan İngiliz’ler de bu keyifli spordan iyice etkilenmiş ve o yemyeşil arsaların bulunduğu Kadıköy’ün geniş alanlarında, futbolu oynamaya başlamışlardı. Seyri çok keyifli bu oyunun, çevredeki Türk gençlerinde de ilgi uyandıracağı ve de bu sporu onlara sevdireceği pek tabii idi ve hatta da kaçınılmazdı. Ama ne var ki, o sıralarda süren monarşi rejimi nedeniyle Müslüman Türkler için cemiyet kurmanın ve hatta mevcut cemiyetlere dahi üye olmanın yasak olmasından dolayı, Kadıköy Çayırlarında top koşturan İngiliz gençlere yine ancak Rum gençleri eşlik edebilmekteydi. Yine de, hemen her akşamüstü bilhassa Kuşdili Çayırında yapılan bu futbol maçları ya da antrenmanları, Kadıköy halkının büyük bir kesiminin ilgisini çekmekte, genellikle akşamüstleri zevk için de olsa oynanan bu futbol oyunu için, Kalamış’tan, Moda’dan, Kuyubaşı’ndan, ve hatta Haydarpaşa civarlarından gelecek öbek öbek halkı, gününe ve hava durumuna göre küçük ya da büyük kümeler halinde bu oyunu seyretmeye yöneltmekteydi.


Şanlı Fenerbahçe Tarihi Tarihce2py7


Kadıköy halkının ekserisi ikindi sularında ayaklanır, günlerden Cuma ve Pazar değilse yani Kurbağalıdere’nin kenarındaki salaş tiyatroda Komik Hasan’ın tuluat kumpanyası oynanmıyorsa Kuşdili Çayırı’na doğru yola koyulurlardı. Yok, eğer günlerden Cuma ya da Pazar ise de, Moda’ya doğru ya da şimdiki Fenerbahçe Stadyumu’nun bulunduğu Papazın Çayırı’na doğru yola koyulurlardı. Omuzdaş kılıklı, burma bıyıklı tüylü tüysüz gençler, yanlarında boy boy çocuklarla hanım nineler ve de orta yaşlı hatunlar, Arap bacılar, ahretlikler, kahvede pineklemekten usanan efendi kişiler, burada çayırı çepeçevre kuşatır, kadınlar getirdikleri kilimleri yayarlar, erkeklerin kimi toprağa bağdaş kurar, kimi büyükçe bir taşa oturur, kimi ayakta dururdu. Sucusu, dondurmacısı, kağıt helvacısı, simitçisi, baloncusu, Eyüp oyuncakçısı velhasılı satıcıların her çeşidi burada arzı endam eyler, burayı adeta panayır yerinden farksız kılardı. Ortadaki saha olacak alanda ise, kapı gibi gövdeli, başları açık, renk renk gömleklerinin kolları sıvalı, göğüsleri fora, bacaklarından dizkapaklarına kadar şortlu bir alay adam soluk soluğa koşuşurlar, birbirlerine çarpıp çarpıp, alt alta üst üste mecelleşirler, güya da top oynarlardı. Oynanan bu futbollardan örnek alan bazı gençler, Kadıköy’ündeki arsalarda ya da geniş çayırlarda onlar gibi top oynamaya heveslenir, karman çorman bir biçimde, bir harradır bir gürradır gider, topa en çok vuranla onu en havalara yükselten erbab sayılırdı. Ne var ki bir süre sonra, bir başka deyişle 1900’lü yıllara iyice yaklaşılmasıyla birlikte, Moda’da oturan İngiliz gençlerinin artık modern futbolu oynamaya başlamaları ve dolayısıyla da oynadıkları futbolu daha seyredilir bir halde sunmaları, kendilerini hayran hayran seyreden Kadıköy’lü gençlerin yüreklerinde birtakım kıpırdanmalara sebep oluyor, onlar gibi organize bir takım kurma isteklerini ise, vazgeçilemez bir tutkuya dönüştürmeye başlıyordu.

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
CazZzqıR
V.i.P Üye
V.i.P Üye
CazZzqıR


Kadın
Mesaj Sayısı : 4371
Yaş : 30
Şehir : HaTay
İş/Hobiler : öğrenCi
NicK : müfixxx =)
<center><B><font color=white>Dur : Şanlı Fenerbahçe Tarihi Seviml10
<center><B><font color=#fffff>Ta : Şanlı Fenerbahçe Tarihi Rock10
KişiseL iLeTi : Kmse umrumda değiL ßidaha qeLmez bu haYaT durma taDını çıkarT xD =))

Kayıt tarihi : 18/09/08


Basarı Puanı:
Şanlı Fenerbahçe Tarihi Img_left90/100Şanlı Fenerbahçe Tarihi Empty_bar_bleue  (90/100)
Güclülük :
Şanlı Fenerbahçe Tarihi Img_left85/100Şanlı Fenerbahçe Tarihi Empty_bar_bleue  (85/100)
Seviye:
Şanlı Fenerbahçe Tarihi Img_left90/100Şanlı Fenerbahçe Tarihi Empty_bar_bleue  (90/100)
Şanlı Fenerbahçe Tarihi Empty
MesajKonu: Geri: Şanlı Fenerbahçe Tarihi   Şanlı Fenerbahçe Tarihi Icon_minitimeÇarş. 07 Ocak 2009, 20:25

Kadıköy Football Association ;

1890’lı yıllarda İstanbul Moda’da yaşayan İngiliz ailelerinden La Fontaine, Giraud, Whittall, Charnaud, Pears, Armitage aileleri Kadıköy ve Moda’nın çayırlarında kendi aralarında bu oyunu yeni yeni oynamaya başladıklarında, İzmir’de yaşayan İngiliz aileleri, Bornova çayırlarında bu oyunu çoktan oynamaya başlamışlardı bile. Zira sosyal ve idari bakımdan payitaht İstanbul’a uzak ve rahat iki şehir olan Selanik ile İzmir, 1870’li yıllarda Osmanlı’nın futbol oyunu için ilk taraftar bulduğu toprakları oluyor, futbol oyunu o dönemlerde dini inançların da etkisi ile Müslüman Türkler arasında gelişemediğinden, böylece de Osmanlı toprakları üzerinde ilk defa gayrimüslim ve levanten (ülkede yerleşmiş bulunan yabancı uyruklu) vatandaşlar tarafından oynanıyordu.


Şanlı Fenerbahçe Tarihi Tarihce3so6


Moda’da futbolla tanışan ilk ailelerin İstanbul’da İngiltere elçiliği personeli görevlileriyle aralarında yaptıkları maç rekabetini, 1894 yılında İzmir’de “Football Club Smyrne”nin kurulması ile birlikte İstanbul - İzmir rekabeti izlemeye başlıyordu. İzmir’de futbolun öncülüğünü yapan James La Fontaine, 1889 yılında İstanbul’a yerleştiğinde, Kadıköy’de İngilizlerin futbol-rugby karışımı bir oyun oynadıklarını görmüş ve onlarla kısa zamanda dostluk kurarak, daha iyi bildiği futbol oyununu onlara kabul ettirmişti. Tarihler 1897 yılını gösterdiğinde, James La Fontaine ve arkadaşları Kadıköy yakasında ilk kez bir futbol takımı olarak Kadıköy Football Association adı altında toplanıyor, takımı oluşturan İngiliz, Rum, Ermeni gençleri, genelde İstanbul’a sefere gelen İngiliz gemicilerle oynadıkları oyunlarını Kadıköy’ün çayırlarında sürdürüyor, ve her akşamüstü (ilk bölümde geniş bir biçimde sunduğumuz) o kalabalık izleyici kitlesine de seyrettiriyorlardı. Bu müsabakalar halkın öylesine ilgisini çekmişti ki “Football Association” takımı, iki yıl içerisinde “İzmir Karması” ile karşılıklı olarak futbol maçları yapmaya yönelmişti.

“BLACK STOCKING FC” Kuruluyor ;


Ne var ki, Sultan 2. Abdülhamid’in padişahlığının sürdüğü o dönemde, mevcut monarşi rejiminin korunması amacıyla Türk gençlerinin dernek kurmaları yasaktı. Bu durum ise, yabancı ve azınlıkların top koşturdukları kendi topraklarında futbol oynamanın imkan ve zevkinden mahrum olan ve onların aralarına karışarak oynamak istedikleri bu cazip oyunu ancak gıpta ile seyretmekle yetinen Kadıköylü Müslüman Türk gençleri arasında, sadece üzüntü değil aynı zamanda tabii ki öfke ve hırs da uyandırıyordu. İşte her türlü tehlikeyi göze alan bu gençlerden, deniz öğrencisi Fuat Hüsnü (Kayacan), eski hariciyecilerden Reşat Danyal ve Mehmet Ali ile, Kuşdili’nde Papazın Çayırı adı verilen topraklarda meşin yuvarlağa vuruşlar yapan arkadaşları bu özlemin sona ermesini amaçlıyorlar, ve 1899 yılında da, devrin hafiye ve jurnalcilerinin dikkatlerinden kaçmak ve hışımlarından korunmak amacıyla bir İngiliz adı altında Black Stocking FC (Siyah Çoraplılar Futbol Kulübü) ‘nü kuruyorlardı.


Şanlı Fenerbahçe Tarihi Tarihce4yp5


Ancak siyah çorap ve kırmızı üst formaları ile Türk gençlerinin oluşturduğu bu ilk Türk spor ve futbol topluluğu daha ilk maçlarında hafiyelerin baskınına uğruyor ve hemen dağıtılıyordu.

1899; Fenerbahçe’nin Gerçek Kuruluş Yılı

Burada dikkati çeken en önemli nokta; Fenerbahçe Spor Kulübü’nün Black Stocking FC ismi altında 1899 yılındaki bu ilk girişimindeki öncülük yapan gençler ile, ilerideki yıllarda kurulacak olan Kadıköy Futbol Kulübü (1902) ve Fenerbahçe Futbol Kulübü (1907) ismi altında toplanan gençlerin genelde aynı kişiler olacağıydı. Dolayısıyla FENERBAHÇE KULÜBÜ kuruluşunu gayri resmi olarak 1899 yılında gerçekleştirmiş, ne var ki iki kez kapatılmaları nedeni ile faaliyetlerine, ancak resmi kuruluş yılları olan 1907 yılında geçebilmişti. Görülen odur ki; Black Stocking F.C. ya da Kadıköy Futbol Kulübü isimleri, amaç karşısında birer araçtırlar.


Şanlı Fenerbahçe Tarihi Tarihce5lb4


Ayrıca İstanbul’da kurulan futbol kulüplerinin listeleri incelendiğinde de; Moda Futbol Kulübü (1896), Cadi-Keuy Football Club (1899) ve Imogen (1900) takımlarının İngiliz uyruklular tarafından, Elpis (1900) takımının Rumlar tarafından, Black Stocking (1899), Beşiktaş, Galatasaray ve Fenerbahçe kulüplerinin ise Osmanlı uyruklular tarafından kurulmuş oldukları da zaten görülmektedir

KADIKÖY FUTBOL KULÜBÜ Kuruluşu

Ama yine de, aradan geçen birkaç yıl içinde aynı gençlerin bir bölümü, aralarına yeni katılanlarla beraber Kurbağalıdere Köprüsü’nün hemen yakınındaki (şimdiki stadyumun karsısında) Hurşit Ağa’nın kahvehanesinde muntazaman toplanıyor ve 1901 yılında da, bu kez isim de değiştirerek Kadıköy Futbol Kulübü ismindeki bir yeni takımı daha kurabilmenin çalışmalarını yapıyorlardı. Konu ile ilgili ayrıntılı bilgiye, yaşadığı yakın tarihi, yazılarında bütün ayrıntıları ile canlandıran üstad Sermet Muhtar Alus’un, 1951 senesinde Tarih Hazinesi Mecmuası’na yazdığı “Kadıköyü’nde İlk Futbol” isimli makalesinde rastlıyoruz ;


Şanlı Fenerbahçe Tarihi Tarihce6qz0


(Aslı gibidir) : “ Zamanın musiki üstadı Sine Kemani Nuri Bey’in anlatışına bakılırsa, futbola meraklı ilk Türk gençleri bir kulüp kurmağa, daha bir derli toplu birleşmeye karar vermişler. Çok geçmeden arzularını yerine getirmiş, elbiseyi de seçmişler; gömleğin göksü, yakası, kol kapakları beyaz, öbür tarafları kırmızı, pantolon keza beyaz. Kuşdili Papazın çayırlarında kendi aralarında maçlara girişmişler. Moda’daki İngilizlerden, Rumlardan mürekkep (oluşan) takımın derecesine erişmek, onları yenmek baş emelleri(en büyük arzuları). Eski cimnastikçi ve idmancılardan Sine Kemani Bay Nuri’nin rivayetine göre, ilk oynayanları sayalım: Kendisi(Nuri Bey), Emced Bey, Mehmet Ali ve kardeşi Neşet Beyler, Reşat Danyal Bey, Hafız Mustafa, Topçu zabiti Cevdet Bey, Eşref Bey, Hüsnü Paşa zade Bahriyeli Fuat Bey, Mekteb-i Sultani’li Daniş, Tahsin (Şair Tahsin Nahit) Bey, Sarı Şevki.

Haftalık Malumat Mecmuası sahibi Baba Tahir’in yevmi (günlük) Fransızca Servet Gazetesi, bu maçlara dair teşvik yollu bir yazı neşretmiş. Fırsatı kaçırmayan namlı hafiyyelerden (gizli görevli polis) biri, Sultan Hamid’e hemen jurnali(haberi) uçurmuş: “ Kadıköy gençleri, Veliahd- i Saltanat Reşat Efendi (Sultan Reşat)’nin himayesinde (korumasında) bir cemiyet teşkil eylemişlerdir (oluşturmuşlardır). Beray-i ubudiyet (kulunuz olarak), nazar-ı dikkat-i hümayunlarınızı celp ederim (padişahımın dikkatlerini çekerim). Ferman.”

Ve tabii ki, yine rejim ve futbolun haram sayılması nedeniyle dini baskılı, ancak daha sıkı hafiye baskısı sonucunda da zaptiye teşkilatının baskınıyla bu girişimler de yine engelleniyor ve Kadıköy’lü gençler bir kez daha dağıtılıyordu. Ne hazin bir kaderdir ki, Olimpiyatların Atina’daki açılış gününe rastlayan 6 Nisan 1896 tarihinde Tatavla (Kurtuluş)’da bir gurup Rum vatandaşımızın teşebbüsüyle “Tatavla - Heraklis Jimnastik Kulübü” şaşalı bir biçimde tabii ki de kurulurken, ondan iki yıl sonra tamamen Türk gençlerinden oluşarak kurulmaya çalışılan “Kadıköy Futbol Kulübü” mevcut rejim nedeniyle hemen kapatılıyor, kurucuları ise sürgün edilmekten zor kurtuluyordu. Bu durum Türk sporunun kulüpler yolundaki gelişimini en az 5 yıl geciktirecek ve yurdumuzda futbol ağırlıklı sporun temeli de, yabancı egemenliği ve anlayışı ile atılacaktı.

İşte İstanbul’da, hem Pera yakasında hem de Kadıköy yakasında oturan ecnebi (levanten) ve gayrimüslim vatandaşlarımızın, törenlerle kurdukları ilk kulüplerinin yaşama hakkını elde etmelerine karşın, yine kalpleri spor aşkı ile çarpan Kadıköy’lü Türk gençlerimiz tarafından girişilen her iki cesurane teşebbüsün gerçekleşememesi, onların içindeki bu ateşi söndürmüyor, aksine, Kadıköy’de bir futbol kulübü kurmalarına hiçbir kuvvetin engel olamayacağı gerçeği ile, daha henüz ismi bile belli olmayan ve fakat ki Kadıköy’ün bağrından çıkacak ve gelecekte milyonlarca taraftara sahip olacak bir kulübü kurmaları için, sadece sayılı yılların kaldığını da sanki artık iyiden iyiye hissediyorlardı.

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
CazZzqıR
V.i.P Üye
V.i.P Üye
CazZzqıR


Kadın
Mesaj Sayısı : 4371
Yaş : 30
Şehir : HaTay
İş/Hobiler : öğrenCi
NicK : müfixxx =)
<center><B><font color=white>Dur : Şanlı Fenerbahçe Tarihi Seviml10
<center><B><font color=#fffff>Ta : Şanlı Fenerbahçe Tarihi Rock10
KişiseL iLeTi : Kmse umrumda değiL ßidaha qeLmez bu haYaT durma taDını çıkarT xD =))

Kayıt tarihi : 18/09/08


Basarı Puanı:
Şanlı Fenerbahçe Tarihi Img_left90/100Şanlı Fenerbahçe Tarihi Empty_bar_bleue  (90/100)
Güclülük :
Şanlı Fenerbahçe Tarihi Img_left85/100Şanlı Fenerbahçe Tarihi Empty_bar_bleue  (85/100)
Seviye:
Şanlı Fenerbahçe Tarihi Img_left90/100Şanlı Fenerbahçe Tarihi Empty_bar_bleue  (90/100)
Şanlı Fenerbahçe Tarihi Empty
MesajKonu: Geri: Şanlı Fenerbahçe Tarihi   Şanlı Fenerbahçe Tarihi Icon_minitimeÇarş. 07 Ocak 2009, 20:28

Kadıköy’de Kuruluşu Bekleyiş ;

Güneş, 1900’lerle henüz tanışmış. İstanbul’un her semti aynı sıcaklıkta aynı cömertlikte aydınlanırken, Kadıköy yakasında gökyüzü hep puslu, sanki her dem kapalı gibi. Kuşdili Çayırı mahzun, Papazın Çayırı solgun gibi. Fenerbahçesi’nde bahçeler çiçeksiz, köşklerinde kanaryalar suskun, güllerle bülbülleri küs gibi... Zira, içleri spor aşkı ile yanan Türk gençlerinin Kadıköy’de kulüp kurma istekleri “saray”ca iki kez engellenmiş, levanten ve gayrimüslim vatandaşlarımızın aynı isteklerine aynı saraydan izin çıkarken, Kadıköylü gençlerimiz sarayın rejimine karşı iki kez yenilmiş gibi. İşte bu nedenledir ki, gayri tüm Kadıköy halkı suskun, biraz da yaralı, Kalamış’ta esen rüzgar bir mahzun, Fenerbahçesi’nde çakan “Beyaz Fener” bir mahzun gibi. İşte bu nedenledir ki ; galip, sanki bu yolda mağlup gibi...


Şanlı Fenerbahçe Tarihi Tarihce7td3


Ve de deniz üzerinde İstanbul’un silüeti, karşı uzaklardan perde perde sahile akarken, “ışıksız FENER, çiçeksiz BAHÇE ” misali biçare yarımada, mahzun bir eda ile karşı sahilindeki sarayın ufuklarına doğru bakıp bakıp kuruluş izninin çıkması hayali içinde “ Bu memlekette bir gün sabah olursa Haluk. ” mısralarını yüreği yaralı fakat gönlü ümitle dolu bir şekilde sanki okur da, devlet kapusundan da medet bekler gibi...

İSTANBUL’DA İLK “FUTBOL LİGİ” GÜNLERİ

Evet, istibdat ; bir başka değişle o dönemki mevcut “ mutlak hakimiyet ” rejimi, yurdumuzda cemiyet kurmak ya da bu bünyede spor yapmak hakkını Türklere yasak etmekteydi. İşte sırf bu nedenle, Fuat Hüsnü (Kayacan) Bey ve tamamen Türk gençlerinden oluşan arkadaşlarının Fenerbahçe Spor Kulübü’müzü kurma teşebbüsleri, gerek 1899 yılında Türkçe isim vermeden bir İngiliz ismi altında kurmak istedikleri “Black Stocking F.C./Siyah Çoraplılar Futbol Kulübü” olsun, ve gerekse de 1902 yılında bu kez isim değiştirerek kurmak istedikleri “Kadıköy Futbol Kulübü” olsun, sarayca engellemişti. Bu durum ise, ülkemizde kurulan ilk spor kulüplerinin yabancılar ile gayrimüslimler tarafından oluşmasına sebep olacak, Türk sporunun kulüpler yolundaki gelişimini ise en az 5 yıl geciktirerek, yurdumuzda futbol ağırlıklı sporun temelinin “yabancı egemenliği ve anlayışı” ile atılması neticesini doğuracaktı .


Şanlı Fenerbahçe Tarihi Tarihce8nx9


Nitekim, Kadıköy Futbol Kulübü’nün mevcut bu rejim nedeniyle hemen kapatılarak dağıtılmasının ardından, 1902 senesinde James Lafontaine ile Horace Armitage isimli kişiler hemen hemen tamamı İngiliz’lerden oluşan “Cadıkeuy Football Club“; (Kadıköy Futbol Kulübü) isimli futbol takımını kuruyor ve kuruluşunun iznini de alıyordu . Bunu, 1903 senesinde Moda’da oturan İngiliz gençlerin “Moda Football Clup”, 1904 senesinde de Kadıköylü Rum vatandaşların “Elpis(Ümit)Futbol Takımı”nı kurmaları izliyordu. Aynı yıl İngiliz elçilik gemisi “İmogene” nin de aynı isimde bir futbol takımı kurması üzerine, Türkiye’deki ilk lig organizasyonunu gerçekleştiren James La Fontaine, 1904 senesi sonbaharında “Constantinople Football Liege” ( İstanbul Futbol Ligi ) adı ile İstanbul’daki ilk futbol ligini kuruyordu.

Cadıkeuy (Kadıköy), Moda, Elpis ve İmogene takımlarının oluşturduğu ligdeki organizasyon olan “Pazar Ligi” ismi altında yapılan bu maçlar, bugünkü Fenerbahçe Stadının bulunduğu Papazın Çayırı’nda sürüyor ve halk tarafından da büyük bir ilgi ile takip ediliyordu. 1904 tarihindeki ilk Pazar Ligi şampiyonluğunu İmogene Takımı, 1905 yılındaki ikinci Pazar ligi şampiyonluğunu ise Cadıkeuy (Kadıköy) Futbol Takımı kazanıyordu. Tarihler 1905 yılını gösterirken , Mekteb-i Sultani (Galatasaray Lisesi) öğrencileri tarafından okulun çatısı altında kurulan Galatasaray Futbol Takımı, Kadıköy’deki Papazın Çayırı mevkiinde Kadıköy Frerler Mektebi (Saint Joseph) takımı ile maçlarına başlıyor ve 1906 yılından itibaren de İstanbul Futbol Ligine resmen katılıyordu.

1907, Resmi kuruluşa doğru

Gayri takvimlerin o en güzel yıl olan 1907 yılının ilk yapraklarını gösterdiği günler... Sultan 2. Abdülhamid Han, 33 yıllık saltanatının baskılı rejime dayalı son yılını yaşamakta olduğunun sanki farkında. Saltanatı ile uğraşanlarla boğuşmaktan futbol topu peşinde koşturanlarla uğraşmaya ayıracak pek fazla vakti ve de gönlü kalmadığından bu tür oluşumlara karşı uygulattığı baskıyı da, resmi de olmasa biraz gevşetmiş. Zaten gayri müslimler ile yabancılarca ortalama on yıldır oynanmakta olan futbol oyununa gözleri ve de gönülleri biraz da alışmış. Kadıköy yakasındaki Kördere Sahası ile Kuşdili Çayırı’nda, o ilk yıllarda göz açtırmayan top uçurtmayan saraylı hafiyelerden görünürde eser kalmamış, Türk gençleri, resmi formalı olmasa da buralarda sanki rahat rahat top koşturur bir halde. Gerçi, bir jimnastik kulübü olarak “Beşiktaş” ile, Fransız Mektebi Takımı hüviyetini arkasına almış bir futbol kulübü olarak “Galatasaray”, kuruluş faaliyetlerini İstanbul yakasında gerçekleştirebilmiş ama, karşı kıyı Kadıköy yakası o dönem için adeta bir başka belde, adeta İstanbul’a taşra...


Şanlı Fenerbahçe Tarihi Tarihce9bf8


Nihayet, artık bu yakada da beklenen günlerin yakınlığı hissedilmekte. Kadıköy yakasında da güneş bir başka parlak, bahçelerde çiçekler bir başka güzel açmakta. Fenerbahçesi’nde de kanaryalar bir başka ötüp, burundaki fener sanki bir başka parlak çakmakta. Zira, halkın içinden çıkacak ilk Türk kulübünün kuruluşu için kararın ve de onayının alınacağı çok önemli günlerin çoğu geçmiş, azı ise sanki artık gelmekte...

İşte, içinde bulundukları tarihin de desteğinden güç alan Kadıköy’lü gençlerden, Hariciye Nazırı Asım ve Server Paşa’ların torunu Londra Sefareti Başkatibi Nuri Bey’in oğlu Ziya(Songülen) Bey ile Harekat Ordusu Feriki (tümgeneral) Şevki Paşa’nın oğlu Ayetullah Bey ve de ünlü edebiyatçı Sami Paşazade Sezai Bey’in yeğeni Enver Necip (Okaner) Bey, Necip Bey’in Moda Başpınar sokak 3 numaralı evinin selamlık katında yaptıkları bir görüşme sonucunda kuracakları takımın ilk fikir harcını atıyorlardı. Gerekli olan parayı da finanse edecek olan dönemin zenginlerinden Saint Joseph mezunu Mühendis Nurizade Ziya Bey’e kulübün kurucu başkanlık şerefini, Osmanlı Bankası memurlarından Ayetullah Bey’e katiplik (sekreter) görevini, Bahriye Subayı Necip Bey’e de kaptanlık ve veznedarlık (sayman) görevini veriyorlardı.

Aynı görüşmede varılan fikir birliği ile de ; kuracakları kulübün adını oturdukları semtin güzelliğinden esinlenerek Fenerbahçe yapacaklar, amblemlerini Fenerbahçe Burnu’ndaki ışık saçan fenerden, formalarındaki renkleri ise Fenerbahçesi’ndeki ilkbaharın sevimli müjdecisi papatyaların kıskançlık ve temizlik sembolü olan renklerinden yani sarı ile beyazdan alacaklardı.


Şanlı Fenerbahçe Tarihi Tarihce10do4


Ertesi gün “Baker Mağazası”ndan forma kumaşları alınıyor, Fener armalı kırtasiye malzemelerinin siparişleri veriliyor, ve de dönemin güya Futbol Federasyon Başkanlığı görevini üstlenmiş kişisi James Lafontaine ile yapılan bir sohbette de sanki kendisinden icabet alınıyordu. Artık kurulacak olan kulübün ismi, başkanı, amblemi ve formaları seçilmiş, mesele sadece formaları giyerek bu ismi tescil ettirecek 11 Türk gencinin bir araya getirilmesine kalmıştı. Bu konuda da en mühim rolü St. Joseph Mektebi Türkçe Öğretmeni Enver ( Yetiker ) Bey üstleniyordu.

“Fenerbahçe Futbol Takımı”nın ilk kadrosu kuruluyor ;

Güneş bu defa, o en güzel yıl olan 1907 senesi ilkbaharının serince bir Pazar gününü aydınlatıyor ve Fenerbahçe semti de bu kez, ismini yıllarca şerefle temsil edecek olan bir kulübün ilk temsilcilerinin ilk kalabalık gövde gösterisine sahne oluyordu. O gün, Kadıköy’ündeki Kuşdili Çayırı’nda İngiliz ve Rum takımları arasında oynanan bir futbol maçını seyrettikten sonra St. Joseph Mektebi talebelerinden oluşan bir grup, Moda İskelesi’nden sandallara biniyor ve koyun karşı kıyısında randevu mahalleri olan Fenerbahçesi’ne geçiyorlardı. Nuri zade Ziya (Songülen)Bey ve Ayetullah Bey ile Sami Paşa zade Sezai Bey’in yeğeni Bahriye zabiti Necip(Okaner)Bey, Hintli lakaplı Mühendis Asaf (Beşpınar) Bey ve S.Joseph Mektebi Türkçe öğretmeni Enver (Yetiker) Bey isimli gençler, burada daha evvel gelmiş olan Hasan ve Hüseyin(Dalaklı), Galip (Kulaksızoğlu), Nasuhi Esat(Baydar), Yanya’lı Şevkati, Elkatipzade Mustafa ve kardeşi Hamdan, Çerkes Sabri, Hayrullah, Hakkı Saffet (Tarı),Hasan Sami(Kocamemi) Bey’ler ile buluşuyorlardı.
Çoğunluğunun, yakında kurulacak oldukları takımın ilk oyuncularını teşkil edecek olan bu gençler için o gün, Ziya Bey’in İngiltere’den getirttiği; önü ve kolları düğmeli olan sarı beyaz yollu bol formaları, lacivert şort pantolonları ve sarı löverli yün çorapları ile, Fenerbahçe’nin çayırlarında ilk antrenmanlarını yapacakları gündü. Kısa zamanda çevrenin futbola kabiliyetli gençlerini de kendi etrafında toplayan bu kulüp, bugün için büyük bir kıymet ifade eden ilk kadrosunu, olası olarak; Hintli Asaf – Necip , Ziya – Hasan, Hassan, Sabri – Nasuhi , Şevkati , Galip , Hüseyin , Hayrullah terkibinde , ya da ; Asaf – Ziya , Sami – Ayetullah , Mazhar , Necip – Fethi , Galip , Hüseyin , Hasan , Nevzat şeklinde oluşturuyordu .

Başta da değindiğimiz üzere, Fenerbahçe Spor Kulübü’nün Black Stocking FC ismi altında 1899 yılındaki ilk girişiminde öncülüğünü yaptığı gençler ile, Kadıköy Futbol Kulübü (1902) ve ilerideki yıllarda kurulacak olan Fenerbahçe Futbol Kulübü (1907) ismi altında toplanan gençler, aslında yıllardır aynı ideali sürdüren hep aynı kişilerdi. Ama ne var ki iki kez kapatılmaları, yasal faaliyetlerine ancak resmi kuruluş yılları olan 1907 yılında geçebilmelerine olanak kılmıştı. Bir başka deyişle; Black Stocking F.C. ile, aynı amacı ve kaderi paylaşan Kadıköy Futbol Kulübü’nün isimleri, “Fenerbahçe Spor Kulübü”nün kuruluşu yolunda “amaç karşısında birer araçtı.Israrla tekrar ettiğimiz bu durum karşısında, 1940 yılında yapmış oldukları haklı bir tüzük değişikliği ile kuruluş senelerini 1909 senesinden 1903 senesine aldıran Beşiktaş Kulübü’nün ( Bereket Jimnastik Kulübü) de gerçekleştirdiği gibi, Fenerbahçe Spor Kulübümüz olarak tüzüklerimize geçirmemiz ve de yazılı bir deklarasyonla kamuya ilan edip düzeltmemiz gereken gecikmiş gerçek odur ki; Fenerbahçe Spor Kulübünün kurulduğu yıl 1899’dur.


Kuruluşu Tescil Olunan İlk Türk Kulübü; Fenerbahçe

Nihayet, 23 Temmuz 1908 tarihinde İkinci Meşrutiyetin ilanını takiben, yurtta dernek ve kulüp kurma hakları herkese resmen tanınıyor, böylece, Ziya, Ayetullah, Necip ve Enver Bey’lerin önderliğinde kurulmuş bu yeni kulüp tescil edilerek, Fenerbahçe’ye, cemiyetler kanununa göre kuruluşu resmen tescil olunan ilk Türk kulübü olmak şerefi kazandırılıyordu . Kulübün ilk kurucu üyelikleri ise ; 1) Ziya ( Songülen ), 2) Ayetullah Bey, 3) Necip ( Okaner), 4) Galip ( Kulaksızoğlu), 5) Hassan Sami (Kocamemi), 6) Asaf ( Beşpınar) şeklinde başlıyor ve olası diğer üyelikler de; 7)Enver (Yetiker), 8) Şevkati (Hulusi Bey), 9) Fuat Hüsnü (Kayacan), 10) Hamit Hüsnü ( Kayacan) 11) Nasuhi (Baydar),... isimleriyle devam ederek sıralanıyordu. Konu ile ilgili olarak; ömrünü adadığı “Fenerbahçe Kulübü Tarihi” konusunda, özellikle arşiv ve bilgi toplamada en zorlandığımız kuruluş yılları dönemleri ile ilgili en güvenilir araştırmaları gerçekleştirmiş olan merhum yazar Dr. Rüştü Dağlaroğlu’na ait (eski Türkçe ile yazılmış notları şu an deşifre çalışmaları yapan oğlu Sayın Müzdat Dağlaroğlu’nun arşivinde) Fenerbahçe tarihine ışık tutmakta olan not defterindeki tarihi notlar arasında ; “kulübün 1939 Nizamnamesinde ilk 30 kurucu üyenin isminin sıralandığı, ne var ki, kurucu olan ilk 6 üye arasında yer alması gereken Hassan Sami (Kocamemi)’nin bile bu listede isminin bulunmayışının, kendisini listenin doğruluğu hakkında haklı olarak kuşkuya düşürdüğü ifadesi” de ayrıca belirtilmektedir.


Şanlı Fenerbahçe Tarihi Tarihce12xa5

İstanbul Şampiyonluğu Ligi ;

1908 yılında ilan edilen 2. Meşrutiyetin ilanı ile tanınan dernek kurma serbestliği sonucunda İstanbul’da kurulan Türk kulüplerinin sayısı çığ gibi artıyor, Anadolu, Beykoz, Vefa Futbol Kulüpleri de, sırf 1908 senesinde resmen kurulup tescil edilen Türk kulüpleri arasında yerini alıyordu. Kısa zamanda Türk kulüplerinin sayılarındaki bu artış ise, İstanbul’da yeni bir ligin kurulması ihtiyacını doğuruyor, bu nedenle de o dönemlerde ülkede resmi tatil günü olan Cuma günleri oynanacak bir lig olan, Cuma Ligi adıyla yeni bir lig kuruluyordu.


Şanlı Fenerbahçe Tarihi Tarihce13xu1


Takımların sayılarının hızla artmasıyla, İstanbul’da futbol alanlarının sayısı da çoğalmaya başlamıştı. Anadolu yakasında; Kadıköy’deki Kuşdili Çayırı, şimdiki stadın bulunduğu yerdeki Papazın Çayırı, Yoğurtçu Deresi yanındaki Altınordu’nun Kördere Çayırı, Dereağzı’nda Kemikçi Çayırı, Baklatarlası, İbrahimağa sahası ile, Rumeli yakasında; Taksim, Talimhane, Bakırköy, Baruthane, Karagümrük, Çukurbostan, Süleymaniye, Güzelbahçe, Beyazıt Harbiye Nezareti sahaları, ve de Boğaz’ın Anadolu kesiminde ise; Anadoluhisarı, Küçüksu Er Meydanı , Beykoz Ortaçeşme sahaları mevcut sahalara eklenmişti .


Şanlı Fenerbahçe Tarihi Tarihce14yc6


Kuruluşu 1908 yılında resmen tescil olunan Fenerbahçe Spor Kulübü, sarı beyaz olan renklerini 1909 sonbaharında sarı laciverte çevirmiş (*19) , 1909 -1910 sezonuyla birlikte de İstanbul Futbol Ligine Galatasaray’dan sonra katılan ikinci Türk takımı olmuştu. İşte, dünyanın en hırslı ilk 5 derbisinden biri olan Fenerbahçe – Galatasaray kulüpleri arasındaki ezeli rekabet, ilk defa 17 Ocak 1909 tarihinde Mekteb-i Sultani (Galatasaray Lisesi ) öğrencilerinin takımı ile, yeni kurulmuş bir semt takımı maçı şeklinde başlamış , ve bu tarihten itibaren de o dönemlerdeki İstanbul futbolundaki şampiyonluklar genelde bu iki Türk takımı arasında paylaşılarak, Türk futbolunun artık bir varlık olarak ortaya çıkması sonucunu doğurmuştu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
CazZzqıR
V.i.P Üye
V.i.P Üye
CazZzqıR


Kadın
Mesaj Sayısı : 4371
Yaş : 30
Şehir : HaTay
İş/Hobiler : öğrenCi
NicK : müfixxx =)
<center><B><font color=white>Dur : Şanlı Fenerbahçe Tarihi Seviml10
<center><B><font color=#fffff>Ta : Şanlı Fenerbahçe Tarihi Rock10
KişiseL iLeTi : Kmse umrumda değiL ßidaha qeLmez bu haYaT durma taDını çıkarT xD =))

Kayıt tarihi : 18/09/08


Basarı Puanı:
Şanlı Fenerbahçe Tarihi Img_left90/100Şanlı Fenerbahçe Tarihi Empty_bar_bleue  (90/100)
Güclülük :
Şanlı Fenerbahçe Tarihi Img_left85/100Şanlı Fenerbahçe Tarihi Empty_bar_bleue  (85/100)
Seviye:
Şanlı Fenerbahçe Tarihi Img_left90/100Şanlı Fenerbahçe Tarihi Empty_bar_bleue  (90/100)
Şanlı Fenerbahçe Tarihi Empty
MesajKonu: Geri: Şanlı Fenerbahçe Tarihi   Şanlı Fenerbahçe Tarihi Icon_minitimeÇarş. 07 Ocak 2009, 20:30

Kuşdili Spor Kulübü’nün Bünyeye Katılması ;

Fenerbahçe, “İstanbul Şampiyonluğu Ligi”ne ilk kez katıldığı 1909 – 1910 sezonunda beşinci oluyordu. 1910 yılı liginin başlamasına kısa bir süre kala da kulüpten ayrılmalar ve mali zorluklar nedeniyle, Üsküdar Kulübü ile birleşmesi gündeme gelmişti. 1910 senesi Eylülünde, Koço’nun Mühürdar Gazinosu’nda yapılan müşterek toplantı sonucunda, gerçekleştirilmesi istenen Üsküdar - Fenerbahçe Kulübü teklifi, üyeler tarafından kabul görmedi. Buna karşılık, Kuşdili Kulübü Başkanı iken Fenerbahçe’ye katılan Elkatip Zade Mustafa Bey, Kuşdili Kulübü’nü Fenerbahçe’ye katmayı başardı ve bu başarısıyla da Fenerbahçe’yi çok zor günlerinde güçlendiren, geleceğini aydınlatarak güven altına alan ve takımı yücelten kişi olarak kulüp tarihine geçti.


Şanlı Fenerbahçe Tarihi Tarihce15oo9


İlk Namağlup Şampiyonluk ;


Kadrosunu yeni gençlerle geliştiren ve güçlendiren bu Fenerbahçe 1911- 1912 liginde hiç yenilmeden şampiyon oluyordu. Bu şampiyonluğun en önemli yönü ise, Fenerbahçe’nin bu şampiyonluğu ile İngiliz ve Rum takımlarının şampiyonluklarının tamamen sona ermesi ve bu tarihten itibaren de Türk futbolunda şampiyonlukların artık Türk takımlarının olmasıydı. Bu şampiyonluk, kulübün itibarını bir anda yükseltip imkanlarını da arttırmıştı. İlk iş olarak Altıyol’da bir kulüp lokali kiralandı, lokalin açılışı ise üye sayısının çoğalmasına sebep oldu. Bu arada futbol dışında diğer spor dallarında da faaliyet gösterilmesine başlandığından, aynı yıl Fenerbahçe Futbol Kulübü adı , Fenerbahçe Spor Kulübü’ne dönüştürüyordu.


Şanlı Fenerbahçe Tarihi Tarihce16nv9


Fenerbahçe’nin ilk rozeti;


Fenerbahçe Kulübü’nün ilk amblemi, Fenerbahçe burnundaki ışık saçan beyaz feneri, renkleri ise sarı ile beyaz olmuştu. Ancak, kulüp mensupları bunu tatminkar bulmadıkları gibi, anlam bakımından da içinde bulunulan monarşi rejimini tehdit edici sayılacağı endişesi ile kısa sürede iptal etti. 1910 yılında Fenerbahçeliler arasında resim çizmede maharetiyle tanınan futbolcu solaçık Hikmet (Topuz)’in çizdiği (bugünkü) amblem ise herkesin beğenisini kazandı ve kabul edilerek bugünlere kadar da ulaştı. İşte “sarı ve lacivert” ağırlık içinde olmak üzere 5 renkten oluşan amblem ve şu anlamları taşımaktaydı ; “FENERBAHÇE SPOR KULUBÜ 1907" yazılı beyaz yuvarlak çerçeve, temizlik ve açık yüreklilik ifadesiydi. Kırmızı fon ise, safiyet ve Fenerbahçeliler arasındaki sevgi ve bağlılığı belirtirken bu arada bayrağımızı da sembolize etmekte, ortadaki sarı renk Fenerbahçe için duyulan gıpta ve kıskançlığı, kalp şeklindeki lacivert renk asaleti temsil etmekteydi. Sarı lacivert renkler içinde yükselen palamut dalı Fenerbahçelilik güç ve kudretini sembolize etmekte, yeşil renk ise yükselen bu kudret için başarının gerekli olduğunu açıklamaktaydı. Böylece “milli renkler arasında doğan Fenerbahçe”nin, sarı ile lacivert renkler beraberindeki bu amblemi üyelerce de kabul gördüğünden, klişesi İngiltere’ye Manchester şehrine yollanmış ve Fenerbahçe Spor Kulübü’nün bugünkü rozeti olarak ilk kez 1910 yılında yaptırılmıştı. Rozet; 1929 yılından itibaren üzerindeki eski Türkçe harfleri yeni Türkçe harflere bırakmış ve manada önemli etki yapmayacak ufak tefek değişikliklerle de günümüze kadar aynı şekli muhafaza ederek gelmiştir.


Şanlı Fenerbahçe Tarihi Tarihce16am4


İstanbul’da İşgal Yılları ;


İstanbul halkı 16 Mart 1920 sabahı uyandığında gözlerine inanamamıştı. Zira şehrin üzerine kapkara bulutlar çökmüş, bir gece içinde koca şehir işgal ordularınca adeta askeri bir kampa çevrilmişti. Dünyayı sarsmış, imparatorluklar yıkmış ve on milyon insanın ölümüne sebep olup o hiç bitmeyecek sanılan “Harb-i Umumi” diye anılan “1. Dünya Savaşı”, Osmanlı İmparatorluğu’nun yenilmesi ile son bulmuş, mütareke ile birlikte de galip itilaf devletleri mağlup Osmanlı’nın başkenti İstanbul’u işgal etmişlerdi. Zırhlı araçlar cadde başlarını tutarken, sokakları dünyanın her yanından gelmiş her renkten ve her dinden askerler sarmış, Harbiye, karakollar, kaymakamlıklar, subay mahfelleri , vesair tüm makamlar işgal ordularınca işgal edilmişti. İşgal üniformalı itilaf ordusu askerleri, sosyal yaşantı içinde her fırsatta halkı manevi baskı altında ezerken, tramvayda trende ya da vapurda bile kendileri daima birinci mevkide oturup, biletli Türk vatandaşlarını vagonların sahanlıklarında vapurların ise ikinci mevkilerinde seyahat ettirir, kendilerine ayrılmış bölümlere boş da olsa kimseyi sokmaz, yolcuların bilet kontrollerini bile kendileri, üstelik alaycı bir tavır içinde ve ağır hakaretler altında yaparlardı. Evet, İstanbul artık o eski İstanbul değildi. Acı günler gelip çatmış, herkes üzgün, herkes kendi vatanında sürgün gibiydi. İşgalcilerle birlikte yaşamak zorunda olan talihsiz İstanbul halkına, o güne kadar yaşadıkları, ne gıdasızlık, ne susuzluk, ne elektrik kesintileri, ne de hiçbir şey, “İşgal İstanbul’u ”na tanıklık etmek kadar onlara acı vermemişti. İşte bütün bu olumsuz şartlar altında halkın morali için mutlak bir desteğe ihtiyacı vardı ki, işte bu ihtiyaç duyduğu güç, ona kendi öz bağrından çıkarttığı takımı tarafından “Fenerbahçe”si tarafından verilecekti.


Şanlı Fenerbahçe Tarihi Tarihce17fp6


İşgal yıllarındaki gurur; Fenerbahçe


Mütareke döneminde (1918 - 1921) işgal kuvvetlerine mensup özellikle İngiliz ve Fransız askeri takımlarıyla yapılan futbol maçları, İstanbul’daki futbol heyecanını ve futbola olan ilgiyi doruk noktasına çıkaran olgu oluyor, Türk takımları işgalci ekiplerle 5 yılda 50’sini Fenerbahçe’nin oynadığı toplam 80 maç yapıyor , işgal kuvvetleri takımlarına karşı kazanılan galibiyetler ise Türk takımlarını gönüllerde yüceltiyordu. Bu nedenle futbol İstanbul’da büyük kitleleri kendine çekerken, Türk takımlarının özellikle de Fenerbahçe’nin, başta General Harrington Kupası (29 Haziran 1923) olmak üzere işgal kuvvetleri takımları karşısında elde ettikleri tüm galibiyetler, İstanbul halkının intikam duyguları içindeki milli duygularını şahlandıran ve yaralı gönüllerine teselli veren yegane olay haline dönüşüyordu.


Şanlı Fenerbahçe Tarihi Tarihce18zj1


Mütarekenin karanlık yıllarında işgal kuvvetlerine mensup takımlarını her hafta birbiri peşi sıra futbol sahalarında yenerek milletin rencide olmuş gururunu okşayan Fenerbahçe tüm halkın sevgilisi haline geliyor, zamanla da milli mücadelenin ve milliyetçi karşı çıkışın adeta İstanbul şubesi halini alıyordu. Onlar, cephelere gönderdikleri futbolcuları misali Çanakkale’de yaptıkları müdafaanın bir örneğini de sanki Taksim’in Taşkışla sahasında gösteriyor, yaptıkları toplu hücumlarda ise sanki kısa bir süre sonra Kocatepe’den verecekleri milli taarruzdaki şahlanışımızın provasını veriyorlardı. Bu şevk ve iman içinde mütareke ve işgal İstanbul’unda Türk futbolu denince ilk akla gelen Kadıköy’ün Fenerbahçe’si oluyor, cepheden gelen her yeni zafer İstanbul’luların moralini yükseltirken, Fenerbahçe takımı da aldığı galibiyetlerle halkın başını dik tutmasını sağlıyordu. 1910’lu yıllarda en fazla iki bin kişinin izlediği Fenerbahçe, 1919 -1920 yıllarında 6-7 bin kişinin hınca hınç doldurduğu tribünlere oynuyor, bir zamanların ürkek mahcup yapılan tezahüratları, artık açık açık, yüksek sesle hep bir ağızdan dile getiriliyordu; “Ya ya ya ,şa şa şa, Fenerbahçe çok yaşa, Türkiye Türkiye çok yaşa...”.


Şanlı Fenerbahçe Tarihi Tarihce19xj1


Artık iş futbol oyunu halinden çıkmış, vatanın asıl sahipleri ile işgalcilerin hesaplaşması şekline dönüşmüştü. Fenerbahçe takımı artık “Kuvai Milliye” ruhunun halk içindeki sembolü olmuştu. Bunun birinci sebebi işgal takımları ile oynadıkları toplam 50 maçtan ikisi hariç hiç yenilmeyip 41 maçta galip gelmeleriydi ki Altınordu ve Galatasaray takımları ne yazık ki bu başarıyı gösterememişlerdi. İkinci sebebi ise, “Anadolu Harekatı”nın başında olan Mustafa Kemal’in “Fenerbahçeli” olarak bilinmesiydi
.


Şanlı Fenerbahçe Tarihi Tarihce20vb6


Atatürk ve “Fenerbahçe”si;

Fenerbahçe’nin müttefiklerle mücadelesi sadece yeşil sahalarla da sınırlı kalmayacak, Cihan Harbi’nde vatana feda ettikleri diğer sporcuları gibi, futbolcularının büyük bir bölümünü yine işgal yıllarında İstanbul’dan Anadolu’ya silah aktarılmasında etkin bir rol oynatarak vatanının ihtiyaç duyduğu konuda hayatlarını budaktan esirgemeyeceklerdi. “ İttihad ve Terakki’nin bir kolu olduğu ” ithamı ile işgal kuvvetlerinin devamlı olarak bastırması sonucunda kulübün kapatılma çalışılmaları ortamına rağmen, yurdun düşmandan kurtulması yolunda üstlendiği tarihi misyonu en ulvi bir biçimde yerine getirerek, bir başka idealde de yarınlara örnek olacak olan Fenerbahçe Spor Kulübü, aydınların, işgal yıllarının acılı şehit ailelerinin, hulasa Türk ulusunun şeref ve cesaret duygularının yurda adeta armağanı oluyordu. İşte bu nedenledir ki ulu önderimiz Mustafa Kemal Paşa, 1918 yılında ilk spor kulübü olarak Fenerbahçe Spor Kulübü’nü ziyaret ediyor ve de kulüp şeref defterinin nezdinde de, tarihin altın sayfalarına da şu mısraları geçiyordu; “ Fenerbahçe Kulübünün her tarafta mazhar-ı takdir olmuş (takdirle şereflendirilmiş) bulunan asar-ı mesaisini(yaptığı üstün çalışmaları) işitmiş ve bu kulübü ziyaret ve erbab-ı himmetini (üstün hizmet veren kişileri) tebrik etmeyi vazife edinmiştim. Bu vazifenin ifası (yerine getirilişi) ancak bugün müyesser (mümkün) olabilmiştir. Takdirat (takdirlerimi) ve tebrikatımı (tebriklerimi) buraya kayt ile (kaydetmekten dolayı) mübahiyim ( mutluyum).


Şanlı Fenerbahçe Tarihi Tarihce21fv1


3. 5 . 1334 (1918). Ordu Kumandanı
(Yıldırım Orduları Gurup Kumandanı) : MK (İmza) ”


Kulüp binası yangını ve yurdun Fenerbahçe sevgisi;

Türkiye’de ilk defa çeşitli spor şubeleri açan kulüp olma ünvanına sahip olan Fenerbahçe, 1913 yılında tanzim olunan ikinci nizamname ile atletizm, kürek, yüzme, atlama, yelken, patinaj, tenis, çayır hokeyi, boks, kriket gibi spor dallarıyla da meşgul oluyor, yıllar içinde de futboldan başka, masa tenisi, eskrim, jimnastik, avcılık, su kayağı, atlama, bilardo, salon futbolu, otomobil, atıcılık, sutopu, bisiklet,halter, güreş, basketbol,izcilik,patenli hokey, voleybol, vs, gibi toplam 25 spor şubesi içeren 35 spor dalında sayısız başarılara imza atıyordu.


Şanlı Fenerbahçe Tarihi Tarihce22nh5


Büyük milletinin muazzam sevgisiyle nurlanan ve kucaklanan Fenerbahçe, muhtelif branşlarda devamlı hamlelerle bu artan sevgiye hak kazanırken, kuruluşunun 25. yılında 5/6 Haziran 1932 gecesi vukuu bulan hain bir yangın, koca bir varlığın kupalarından üye kayıt ve maç defterlerini de içeren belgelerine kadar gelmiş geçmiş bütün maddi eser ve izlerini siliyordu. Fenerbahçe’nin uğradığı felaket bütün yurtta bomba etkisi yapıyor, Fenerbahçe Kulübü İdare Heyeti’nin, üzerinde henüz dumanları tüten kulübün enkazı karşısında, gazete ve radyolara aynen aşağıdaki sözler ile verdiği tebligat ise yürekleri dağlıyordu ;
“ Sevgili yuvamız, 25 senelik spor hayatımızda elde ettiğimiz şeref ve galibiyet, hatıraları ile birlikte yanmıştır. Bugün, maddi spor vesaitimizden de tamamen mahrum kalmış bulunuyoruz. Yek değerlerimize karşı sarsılmaz itimat, muhabbet (sevgi) ve tesanüt (dayanışma) havası içinde, yıllarca süren müşterek emeklerimizin muhassalasının (elde edilmiş sonucunun) enkazı karşısında derin bir teessür (üzüntü) duymamak kabil değildir. Mahvolan manevi kıymetlerin maattessüf (ne yazık ki) tamiri imkansızdır. Şu kadar ki, 25 senedir kazandığımız muvaffakiyetlerin hatıralarını kalbimizde daha büyük bir vecd (heyecan) içinde yaşatmak, bu hatıraları Fenerbahçe gençliğine kitap halinde hediye etmek gene mümkündür. Hatta ilk vazifelerimizden biridir. Kupalarımız, bayraklarımız yanmıştır. Fakat yüreğimizdeki hatıralar canlılığını kaybetmeyecektir. Başta Ulu Gazimiz olmak üzere; kulübümüzün mesaisini takdir eden kıymetli yazıları taşıyan hatıra defterimiz kül olmuştur. Fakat bizim emeklerimizi takdir etmiş olan büyük şeflerimiz, memleketini seven memleketin idealine candan bağlı, çalışkan, tesanüt (dayanışma) ve muhabbet(sevgi) çerçevesi içinde Türk gençliğini gene himaye edeceklerdir. Hayatın mütemadi bir mücadele olduğunu, mücadelesiz, ızdırapsız, elemsiz, hayatta gerek ferd ve gerek millet itibariyle muvaffak olmak imkanı olmayacağını Türk gençliğine hatırlatan Büyük Gazinin nasihatleri bu elemli günlerimizde, bizim için en büyük teselli ve kuvvet membaı olacaktır. Fenerbahçelileri, kulübümüzün maruz kaldığı felaket nispetinde büyük olan vazifeye davet ediyoruz. “


Şanlı Fenerbahçe Tarihi Tarihce23rx7


Felaketin hemen ertesi günü Türkiye’nin o zamanki en büyük gazetesi “Cumhuriyet” ve ardından da “Milliyet” gazetelerinin “Fenerbahçe’ye Yardım” ismi altında başlattıkları kampanyalara teberruda bulunmak üzere bütün memleket adeta yarışa giriyor, yeni kulüp binası inşası ve beraberinde de kulüp sahasının satın alınmasına katkı amacıyla yapılan ilk bağışı ise, 19 Haziran 1932 tarihinde İş Bankası eliyle 500 TL. göndermek suretiyle yine Atatürk yapıyordu. Aynı amaçla tertiplenen 14 Temmuz 1933 keşideli Fenerbahçe Eşya Piyangosu’ndan elde edilen 17 bin TL. hasılat da, yine bu ilk tahta stadımızın yapılmasında kullanılıyordu.


Şanlı Fenerbahçe Tarihi Tarihce24vh0

Şanlı Fenerbahçe Tarihi Tarihce25zq1


Bu yangında kül olduğu zannedilen ve içinde kulüp ile ilgili 1914 senesinden itibaren tutulmuş şeref kayıtlarını içeren meşhur maroken kaplı hatıra defteri ise, 7 Nisan 1944 tarihinde, onu enkaz arasında bularak alan ve saklayan meçhul bir şahıs tarafından, kulübümüz üyesi (merhum) Gazeteci Kenan Onan Bey’in Vatan Matbaası’ndaki masasının üzerine, 12 yıl sonra tekrar Fenerbahçe Kulübü’ne iade edilmek üzere bırakılıyor ve böylece Atatürk’ün “kulübümüze o meşhur ithafının” da içinde bulunduğu bu büyük hazineye, önce tarihimiz ve sonra da kulüp müzemiz yıllar sonra tekrar kavuşuyordu.

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
CazZzqıR
V.i.P Üye
V.i.P Üye
CazZzqıR


Kadın
Mesaj Sayısı : 4371
Yaş : 30
Şehir : HaTay
İş/Hobiler : öğrenCi
NicK : müfixxx =)
<center><B><font color=white>Dur : Şanlı Fenerbahçe Tarihi Seviml10
<center><B><font color=#fffff>Ta : Şanlı Fenerbahçe Tarihi Rock10
KişiseL iLeTi : Kmse umrumda değiL ßidaha qeLmez bu haYaT durma taDını çıkarT xD =))

Kayıt tarihi : 18/09/08


Basarı Puanı:
Şanlı Fenerbahçe Tarihi Img_left90/100Şanlı Fenerbahçe Tarihi Empty_bar_bleue  (90/100)
Güclülük :
Şanlı Fenerbahçe Tarihi Img_left85/100Şanlı Fenerbahçe Tarihi Empty_bar_bleue  (85/100)
Seviye:
Şanlı Fenerbahçe Tarihi Img_left90/100Şanlı Fenerbahçe Tarihi Empty_bar_bleue  (90/100)
Şanlı Fenerbahçe Tarihi Empty
MesajKonu: Geri: Şanlı Fenerbahçe Tarihi   Şanlı Fenerbahçe Tarihi Icon_minitimeÇarş. 07 Ocak 2009, 20:33

Stat mülkiyetine sahip ilk spor kulübü; Fenerbahçe

1923 senesinde Türkiye İdman Cemiyetleri İttifakı’nın kurulmasıyla Türk sporuna yeni bir yön veriliyor, bu tarihten sonra ise Fenerbahçe’de büyük bir kalkınma görülüyordu. O, teknik üstünlüğü sayesinde Orta Avrupa futbolunun Türkiye’deki temsilcisi haline geliyor, yıllar yılı hep milli takımın belkemiği olarak da Türkiye’nin en sevilen kulübü oluyordu.


Şanlı Fenerbahçe Tarihi Tarihce26pp9


İlk adı “Silahtar Ağa Sahası” iken, sonraları “Papazın Çayırı”, “Union Kulüp Sahası”, ”İttihat Spor Sahası” ve nihayet 25 Ekim 1929 tarihinde de(*29) “Fenerbahçe Stadı” ismini alan 36 dönümlük stat mahallimiz, 6 Temmuz 1932 tarihinde 500 TL’sinin Atamızın verdiği 9000 TL. karşılığında (1000 Reşat Altını) satın alınıyor ve böylece yurtta stat mülkiyetine sahip ilk kulüp olmak şerefi de yine Fenerbahçe Spor Kulübü’ne ait oluyordu. Hem de öyle ki; Türk gençliğinin üzerinde spor yaptığı ilk stadı olmasının yanı sıra, Büyük Kurtarıcımızın bizzat kendileri tarafından büstleri ile şereflenmesine müsaade ettikleri yegane stat da olarak.

Son


Fenerbahçe Spor Kulübü’müz, bugün yalnız İstanbul’un değil, tüm yurtta milyonlarca taraftarı bulunan ve yüz yıla yakın bir süredir hemen tüm spor dallarında Türk sporuna öncülük ettiği için büyük sıfatını yerden göğe kadar kazanmış bir kulübümüzdür. O, zaman zaman şampiyonlukları elden kaçırsa da, zaman zaman mazisini aratır bir görüntüde kalsa da, yıllarca tarihe tırnaklarıyla kazıdığı büyüklüğünden hiç bir şey yitirmeyecektir.


Şanlı Fenerbahçe Tarihi Tarihce27ql0


Evet, taa en başta, 1900’lerdeki kuruluş yıllarını anlatırken söze nasıl mı başlamıştık? ; “... Ve de Kadıköy, o dönemlerde en güzel semti olan Fenerbahçe’sinin bağrından çıkaracağı takımını, önce yakınlara, sonra da yarınlara armağan edeceği günleri bekliyordu gayri...”

Gayri, şimdi de sözün sonundayız; “ Ve de İstanbul, deniz üzerindeki siluetini uzaklardan perde perde koya yaklaştırırken, Fenerbahçe Burnu’nda yankılanan bir beyaz ince uzun fener, yıllar boyu Türk sporuna sembol olmanın gurur yorgunluğu içinde, Adalar’a, Marmara’ya, daha uzaklara, daha da öte uzak yıllara doğru, aynı inançla, aynı coşkuyla ışığını hep saçacaktır ”.

Yüz yıldan beri önce onun hakkında söylendi, önce onun hakkında yazıldı, önce ona sevdalanıldı. Daha da nice yüzlerce yıl söyleneceği, yazılacağı, sevdalanılacağı gibi....

KADROLARIMIZ


1965-1966 Yıllarındaki Kadrosu

Hazım - Ali - Şükrü - Bülent - Şeref - Ercan - Özer - Osman - Ogün - Yaşar - Ziya - Haldun - A.İhsan - Aydın - Birol - Varol - Şenol

1966-1967 Yıllarındaki Kadrosu

Hazım - Radoviç - Ali - Özcan - Şükrü - Numan - Tezer - Cengiz - Şeref - Özer - Ercan - Yılmaz - Ali İhsan - Osman - Yaşar - Abdullah - Birol - Canel - Selim - Canan - Lemiç - Nedim - Ogün - Ziya

1967-1968 Yıllarındaki Kadrosu

Yavuz - Şükrü - Levent - Şeref - Ercan - Yılmaz - Ogün - Fuat - Abdullah - Can - Yaşar - Hazım - Numan - Özcan - Selim - Raşit - Ziya - Nedim - Birol - Yakup - Erdinç - Özer - Serkan -

1968-1969 Yıllarındaki Kadrosu

Rasim - K.Yavuz - Levent - Ümran - Yılmaz - Nunweiller - Serkan - Cenap - Can - Selim - Erdinç - Raşit - Nedim - Birol - Ogün - Yaşar - Fuat - Ercan - Ziya - Ali - Özcan - Şeref - Rüçhan - Şükrü - Numan - Abdullah - Salim

1969-1970 Yıllarındaki Kadrosu

Yavuz - Datçu - Şükrü - Levent - Numan - Nunweiler - Ercan - Yılmaz - Yaşar - Fuat - Abdullah - Ogün - Zeki - Can - Salim - Serkan - Ümran - Selim - Ziya

1970-1971 Yıllarındaki Kadrosu

Yavuz - Datçu - Ercan - Serkan - Levent - Fuat - Ziya - Nedim - Yaşar - Zeki - Bülent - Bünyamin - Çetin - Rasim - Tacettin - Sabaheddin - Selim - Numan - Ogün - Ümran - Turgay - Sasu - Yılmaz

1971-1972 Yıllarındaki Kadrosu

Datcu - Yavuz - Niyazi - Şükrü - Ercan - Yılmaz - Timuçin - Levent - Fuat - Ziya - Cevher - Serkan - Osman - Canan - Bülent - Yaşar ( 1 ) - Ersoy - Cezmi - Yaşar ( 2 ) - Nedim - Ostojiç - Tacettin - Turgay - Muharrem - Salim - Önder - Numan - Kamil - Rasim - Gafur - Çetin

1972-1973 Yıllarındaki Kadrosu

Datcu - Şükrü - Yılmaz - Levent - Serkan - Ercan - Ostojiç - Nedim - Necati - Osman - Muharrem - Yavuz - Canan - Ersoy - Niyazi - Cevher - Rasim - Çetin - Önder - Necati - Gaffur - Timuçin - Ender - Ziya - Fuat - Yaşar - Çoşkun - Cemil

1973-1974 Yıllarındaki Kadrosu

Datcu - Adil - Timuçin - Yılmaz - Ziya - Alpaslan - Ersoy - İbrahim - Selaheddin - Mustafa - Osman - Cemil - Ender - Niyazi - Şükrü - Ercan - Haluk - Cevher - Serkan - İhsan - Turgay - Cumhur - Kamil - Turan - Önder

1974-1975 Yıllarındaki Kadrosu

Yavuz - Adil - Yılmaz - Alpaslan - Ziya - Serkan - Rüçhan - Zafer - Eyüp - Aydın - Abdullah - Ender - Yalkın - Mustafa - İbrahim - Osman - Selaheddin - Cemil - Onur - Emin - Ersoy

1975-1976 Yıllarındaki Kadrosu

Yavuz - Adil - Ender - Sabahaddin - Yılmaz - Nevruz - Emin - Alpaslan - Serkan - Raşit - Yenal - Zafer - Engin - Selahettin - Aydın - Engin - Osman - Ömer - Cemil - Ender - Ziya

1976-1977 Yıllarındaki Kadrosu

Adil - Yavuz - Cem - Nevruz - Yenal - Alpaslan - Ersoy - Engin - Ender - Ömer - Atilla - Zafer - Cemil - Aydın - Emin - Sabaheddin - Serkan - Bülent - Erdoğan - Önder - Yavuz ( 2 ) - Niyazi


STADYUMUMUZUN TARİHÇESİ

FENERBAHÇE ŞÜKRÜ SARACOĞLU STADYUMU

Bugün Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadyumu olarak anılan yerin daha önce, "Papazın Çayırı" ismiyle yıllarca futbol karşılaşmalarına evsahipliği yaptığını bir çok futbolsever çok iyi bilmektedir. Yılların Papazın Çayırı’nın, bir futbol arenası olması, Türk futbolunun adeta mabedi olması, Fenerbahçe’nin şanlı tarihine yeni bir sayfa ekleyip onun dünya kulübü olma yolunda emin adımlarla ilerlediğinin en önemli göstergesidir. İşte bu yüzden Fenerbahçeye gönül verenler Şükrü Saracoglu Stadı’na gururla bakmaktadırlar.
Dilerseniz; bugün rakiplerinin korkulu rüyası haline gelen, taraflı tarafsız herkesin beğenisini kazanan Şükrü Saracoglu Stadyumu’nun tarihi ve bugüne kadar geçirdiği evrelerle sizi başbaşa bırakalım...

[size=9][b]1908


1908 yılı temmuzunda, Şehremini Operatör Cemil Topuzlu hürriyet kahramanlarına yardım amacıyla verdiği davetin konukları arasında geleceğin Fenerbahçe Başkanı Ziya Songülen ile Maruf Rıfat Beyi aramaktadır. O dönemde yurdumuzda futbolu ilk oynayan ailelerden Reji Whittall’in, İstanbul’a bir futbol sahası yapılması gerekliliği yönündeki konuşmasının ardından hemen bir gün sonra, bu kişiler, Fenerbahçe Başkanı Ziya Songülen, birkaç İngiliz ve maruf Rıfat Bey’le bir toplantı yaparak, saha için en uygun yerin, Hazine’ye ait olan bu çayır olduğuna karar verirler.

Başkatip Cevat aracılığıyla konu, Osmanlı Sultanı II. Abdülhamit’e götürülecektir. Teklifi önce kabul etmeyen sultan daha sonra yıllığı 30 altın kira karşılığında Union Club ile 20 yıllık bir sözleşme yapılmasına karar verir. 3.000 altına mal olan, çayırın tahta perdeyle çevrilmesi ve bir lokal inşaatı sonrasında saha, futbol karşılaşmalarını izleyen kışa kadar hazır hale getirilecektir.

1915

Ancak futbola olan ilginin azlığı, kiranın karşılanamamasına neden oluyordu. Saha 1909 yılında bir yıllığına Fenerbahçe Kulübü’ne kiralandı. Birinci Dünya Savaşı’nın patlak vermesi üzerine İngilizler düşman konumuna geçtiler. Dolayısıyla Union Club ile ilgilenmediler. Türk hissedarların da dağılması üzerine sahipsiz kalan Union Club’a, 1915 yılında Kara Kemal tarafından el konuldu ve ismi İttihat Spor Kulübü olarak değiştirildi.

Basri Bay isimli bir kişinin işletmeciliğine bırakılan, yeni ismiyle İttihat Spor Sahası, İstanbul’un işgal devri ortalarına kadar tüm sportif faaliyetlerin yeri oldu. 1922 yılında sahanın işletmesi, Basri Bey’in vekili olan Emin Bey’e geçti. Bu kişi de bilinmeyen bir nedenle sahanın işletmesini, Ali Sami, Cevdet ve Tevfik Bey’lerden oluşan bir heyete bıraktı.

1929

Taksim Stadı’nın inşaatı ile birlikte, kendi haline bırakılan saha, 1929 yılında Fenerbahçe tarafından kiralandı ve 25 Ekim 1929 tarihinde yapılan bir spor bayramı ile tekrar hizmete sunuldu. Aynı gün ismi Fenerbahçe Stadı olarak değiştirildi. Bu tarihten itibaren gelişmeler de başladı.

30 Eylül 1931 tarihinde yapılan inşaatla stadın dışarısıyla ilişkisi kesildi. Yapılan birçok değişiklik sonrasında 13 Mayıs 1932 tarihinde, Vali Muhittin Üstündağ’ın katıldığı törenle, Fenerbahçe Stadı’nın açılışı yapıldı. Fenerbahçe Spor Kulübü’nün Kuşdili’nde bulunan lokalinin yanması sonrasında, kiracısı olduğu stadı satın almaya karar vermesi, bugünlerde Maraton tribünün yıkılmaya başlandığı ve kapasitesinin yakın bir gelecekte 52.000 kişiye çıkacağı modern stadyumun temel taşlarını oluşturmuştur.

Ülkenin en önemli kulübü olan Fenerbahçe’nin yangın nedeniyle düştüğü bu kötü durum, devlet yöneticilerini de üzmüş ve onları Fenerbahçe’ye yardım etme konusunda ikna etmiştir.

Şükrü Saracoğlu’nun ve Kemal Onan’ın da üstün gayretleriyle, 36.000 metrekarelik bu alan ve içinde bulunan bina, 27 Mayıs 1933 tarihinde, 9.000 TL bedeli 10 ayda ödenmek kaydıyla Fenerbahçe Spor Kulübü’nün malı oldu. Bununla birlikte Fenerbahçe Türkiye’de stat mülkiyetine sahip ilk kulüp olma özelliğini kazandı. Bu gurur verici ünvan aynı zamanda bazı sorumluluklar da getiriyordu beraberinde. Sorumluluklarının bilincinde olan Fenerbahçe, 14 Temmuz 1933 tarihinde yapılan bir eşya piyangosundan elde edilen 17.000 liralık geliri Fenerbahçe Stadı’na harcadı.

Aynı yıl törenlerle yapılan açılışta, ikinci başkan Celal Bey şunları söylüyordu :

"Muhterem hanımefendiler, beyefendiler. Üç senedir yeni bir hamlede ve başarılmış yeni bir işle huzurunuza çıkıyoruz. Üç senelik dar ve kısa bir zamana sıkıştırılmış olan bu işler şunlardır.

25 senelik, canlı ve muvaffakiyetli bir hayatın hatıralarını taşıyan eski kulüp binası, kaderin hain ve kötü bir tamahına kurban olarak yandı. Simsiyah bir gecenin sabahı kendimizi simsiyah bir kömür yığını karşısında bulduk. Elimizde Fenerbahçe isminden başka hiç bir sey kalmamıştı. Yangından çok az zaman evvel fakir bir kiracı olarak girdiğimiz bugünkü Fenerbahçe stadına elimizde kalan enkaz ile sığındık. Bu sene Fenerbahçe 26. yıl dönümünü kutlarken yeni ve büyük bir mazhariyete erdi.

Gazi hazretleri gençliğe ve Fenerbahçe’ye büyük ve kıymet biçilmez bir iltifatta bulundular. Heykellerinin Fenerbahçe stadına dikilmesine müsaade ettiler. Bütün Fenerbahçeliler aczimizle, bu aczi mutlakla buna nasıl teşekkür edeceğimizi bilmiyoruz. Bu heykelle bu saha yıkılmaz ve dağılmaz bir kütle haline gelmiştir. Bu topluluk, bütünlük ve birlik aynı zamanda bütün memleketin bir sembolüdür de. Bu heykel burada azmin ve tesanütün ve disiplinin bir resmi olarak yükseliyor. Bu heykele bakanın kalbi temiz ve yeni bir hamle ile çarpar. Bu heykele bakan bozguncu ve serkeş olamaz bu heykele bakanın kalbi yenilmez ve yenilemez."

İzleyen tarihlerde, 25’er metrelik 2 kapalı tribün 50’şer metreye uzatıldı. Lokal olarak kullanılan binanın çatısı yenilendi. Büfe, soyunma odaları ve duşlar eklendi. Bu sırada ödeme zorluğuna düşülünce, stat gelirlerine maliyece haciz konuldu.

Futbola İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra artan ilgi, İstanbul’a bir büyük stat daha yapılmasını gerektirdi. Bu bağlamda bugün Beşiktas İnönü Stadyumu adındaki Mithat Paşa Stadı’nın yapımına başlandı.

1947

Aynı dönemde Fenerbahçe de kendi stadının büyütülmesi ihtiyacını hissetti. Devletten istenen mali yardıma, stadın mülkiyetinin Fenerbahçe’de olduğu yanıtı geldi. Bir sonuç alınamaması üzerine Fenerbahçe, bir eşya piyangosu daha düzenledi. 300.000 adet olan ve 1 liradan satılan biletler 22 Ekim 1947 tarihinde satışa çıkarıldı. Ancak çeşitli sorunlar yaşandı ve yalnızca 150.000 bilet satılabildi. Buradan elde edilen gelir ise 85.000 lira oldu.

İzleyen günlerde, beton tribünün harcı Vali Lütfü Kırdar tarafından atılmış ve vali kulübe belediye bütçesinden 50.000 lira yardım vaat etmiştir. Stadın kuzey kısmında 27 basamaklı ve yelpaze şeklindeki ilk beton tribün, Amaç İnşaat Şirketi tarafından 3 ayda tamamlandı. Bu inşaat 70.000 liraya mal oldu. Bu süre içinde yardım sözü, arttırılarak tekrarlanıyordu.

İlk tribünün inşaatı bitiminde, tesisatı kaldırmadan doğu tarafına geçilmek istendi. Ancak kulübün bunun için parası yoktu. Sözü verilen yardımlar istendi ancak sonuçsuz kaldı. Bunun üzerine Fenerbahçe Spor Kulübü, sahayı ipotek ederek Yapı ve Kredi Bankası’ndan 100.000 lira temin etti.

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
CazZzqıR
V.i.P Üye
V.i.P Üye
CazZzqıR


Kadın
Mesaj Sayısı : 4371
Yaş : 30
Şehir : HaTay
İş/Hobiler : öğrenCi
NicK : müfixxx =)
<center><B><font color=white>Dur : Şanlı Fenerbahçe Tarihi Seviml10
<center><B><font color=#fffff>Ta : Şanlı Fenerbahçe Tarihi Rock10
KişiseL iLeTi : Kmse umrumda değiL ßidaha qeLmez bu haYaT durma taDını çıkarT xD =))

Kayıt tarihi : 18/09/08


Basarı Puanı:
Şanlı Fenerbahçe Tarihi Img_left90/100Şanlı Fenerbahçe Tarihi Empty_bar_bleue  (90/100)
Güclülük :
Şanlı Fenerbahçe Tarihi Img_left85/100Şanlı Fenerbahçe Tarihi Empty_bar_bleue  (85/100)
Seviye:
Şanlı Fenerbahçe Tarihi Img_left90/100Şanlı Fenerbahçe Tarihi Empty_bar_bleue  (90/100)
Şanlı Fenerbahçe Tarihi Empty
MesajKonu: Geri: Şanlı Fenerbahçe Tarihi   Şanlı Fenerbahçe Tarihi Icon_minitimeÇarş. 07 Ocak 2009, 20:35

1948

Proje 15 yerine 30 basamaklı bir tribün için değiştirildi. Bu nedenle doğan 70.000 liralık fiyat farkı (130.000 yerine 200.000 lira), belirsiz bir zamanda tahsil edilmek suretiyle Amaç İnşaat Şirketi tarafından üstlenildi. İnşaat yapılacak kısımdaki 5 basamaklı ahşap tribün söküldü ve 6 Ağustos 1948 tarihinde temel atıldı. İnşaat 6 ay sürdü ve bitirilen tribünlerin açılışı Vali Lütfü Kırdar tarafından 13 Şubat 1949 tarihinde yapılmıştır.

Yeni Fenerbahçe Stadı 25.000 kapasiteli modern bir stattı ve aynı dönemde Türkiye’deki en yüksek kapasiteli stat olmuştu. Ankara 19 Mayıs Stadı 12.000, Mithat Paşa Stadı ise 15.000 kişilik kapasiteye sahipti. Vaat edilip alınamayan yardımlar, bankaya ve Amaç İnşaat Şirketi’ne olan borçlar, kulüp yöneticilerini kara kara düşündürüyordu. 1950 yılına 180.000 lira borçla girildi. Oysa kulübün bütçesi zaten 160.000 liraydı.

1950


17 Haziran 1950 tarihinde Fenerbahçe, Milli Küme Şampiyonu sıfatıyla, Türkiye Birincisi Göztepe’yle Başbakanlık Kupası maçı için Ankara’da bulunuyordu. Dönemin genel kaptanı Rüştü Dağlaroğlu, Cumhurbaşkanı Celal Bayar’a, içinde bulundukları mali sıkıntıdan bahsetmiş ve yardım sözü almıştı. Ancak yardım sözü yine havada kaldı. Borç bir türlü ödenemiyordu.

Yapı ve Kredi Bankası’na olan borç 77.000 liraya indirildiğinde, bankanın alacağının tahsili için İstanbul 2. İcra Dairesi’nin 17 Ocak 1951 tarih ve 255 sayılı ihbarnamesiyle, 760.000 lira biçtiği Fenerbahçe Stadı’nı satışa çıkarması, stadın kapısına "satılık" ilanı astırması, yönetim kurulunu çok zor bir durumda bırakmıştı.

1952


1951 yılında Rüştü Dağlaroğlu, Beden Terbiyesi Genel Müdürlügü’ne yaptığı bir başvuruyla, 25.000 lira yardım istedi. Bu isteğini belirten dilekçede, vaat edilip yerine getirilmeyen yardımlardan, Fenerbahçe Stadı’nın Türkiye’nin en büyük stadı olmasından bahsedilmişti. Bu etkili başvuru sonucunda Beden Terbiyesi Genel Müdürlüğü, istenen 25.000 liralik yardımı doğrudan Yapı ve Kredi Bankası’na yatırmış, bankayla kalan borç için anlaşma sağlanmış ve borç 28 Haziran 1952 tarihinde kapatılmıştır.

1982


19 Eylül 1982 tarihinde Altay maçıyla açılan stadımızın kapasitesini arttıracak proje, Aziz Yıldırım’ın başkanlığı süresinde yaptırıldı. Bu projeye göre numaralı, maraton ve açık tribünler yıkılarak yeniden yapılacaktı. Yıllardır önlerine gelen sütun nedeniyle maç seyretmekte sıkıntı çekilmekteydi.

Yeni projeye göre stadın tamamının üstü kapatılacak ancak sütun yerine, tribünleri birleştiren yerlere 4 adet kule dikilecek ve çatı bu kuleler üzerine oturtulacaktı. Yapılması planlanan stadyum, bir futbol stadyumu olarak tasarlanmıştı. Üstünün tamamen kapanması ve futbol sahasının etrafındaki koşu pistinin kaldırılması sayesinde akustik düzelecekti. 1999-2000 sezonunda ilk olarak Yeni Açık diye adlandırılan, Kurbağalıdere tarafındaki tribünün yıkımıyla inşaat başladı.

2000- 2001


Bu tribünün yıkılmasından sonra yönetim, yapım için sponsor arayışına girdi. Migros’la yapılan anlaşmaya göre tribün bu firma tarafından yaptırılacak, yapılacak binanın alt katında açılacak mağaza Migros tarafından işletilecek ancak satışlardan belli bir pay da Fenerbahçe Spor Kulübü’ne aktarılacaktı. 1999-2000 sezonunda inşaatı başlayan tribün inşaatı, liglerin tatile girmesiyle hızlandı ve 2000-01 sezonunda Fenerbahçe’nin evinde oynadığı ilk maç olan İstanbulspor maçına yetiştirildi. Stat kapasitesi bu maçta 30.000 kişiye yükselmişti.

Aynı sezon içinde diğer tribünün de yıkılma işlemi başladı. Bu sefer sponsor olarak Telsim ile anlaşıldı. Buna göre, inşaat Mayıs ayına kadar bitirilecek, giriş ve birinci kattaki mağazaların kullanım hakkı 8 yıllığına Telsim’e verilecekti. Bu süre bitiminde ise Fenerbahçe Spor Kulübü Yönetimi bu binaya taşınacaktı. İnşaat hızlı bir şekilde tamamlanarak 6 Mayıs 2001 tarihinde Galatasaray’la oynanan lig maçına yetiştirildi. Bu karşılaşmada İstanbul seyirci ve hasılat rekoru kırıldı. Ancak kulübümüz idari binası bu bölüme taşınmadı.

Yeni projeye göre stadin tamamının üstü kapatılacak sütun yerine, tribünleri birleştiren yerlere 4 adet kule dikilecek ve çatı bu kuleler üzerine oturtulacaktı. Üstünün tamamen kapanması ve futbol sahasının etrafındaki koşu pistinin kaldırılması sayesinde akustik düzelecek ve inanilmaz bir atmosfer sağlancaktı.

1999-2000 sezonunda başlayan Stad inşaatında, Maraton, Migros ve okul tribünleri bitirildi. Sadece Numaralı tribün daha yenilenmemişti.

2002-2003 sezonun ilk yarısında kale arkalarında tribünlerin üstü kapatıldı. Numaralı tribünün yıkımı ve yeniden inşaa edilmesi ertelendi. 2005 Yılının Mart ayına kadar numaralı diye tabir ettiğimiz tribün ile ilgili herhangi bir çalışma yapılmazken Mart ayı içersinde numaralı tribün süratle yıkılarak yerine 8-9 ay gibi kısa sürede yeni tribün imalatı yapıldı. Ve bu yeni tribünün ismi Fenerium Tribünü oldu. Bugün bütün bölümleri ile Fenerbahçe taraftarının yanısıra milli maçlarımıza da hizmet veren Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadyumu sadece takımımızın değil Ülkemizin gurur kaynağı olarak dünya stadyumları arasında yerini aldı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
CazZzqıR
V.i.P Üye
V.i.P Üye
CazZzqıR


Kadın
Mesaj Sayısı : 4371
Yaş : 30
Şehir : HaTay
İş/Hobiler : öğrenCi
NicK : müfixxx =)
<center><B><font color=white>Dur : Şanlı Fenerbahçe Tarihi Seviml10
<center><B><font color=#fffff>Ta : Şanlı Fenerbahçe Tarihi Rock10
KişiseL iLeTi : Kmse umrumda değiL ßidaha qeLmez bu haYaT durma taDını çıkarT xD =))

Kayıt tarihi : 18/09/08


Basarı Puanı:
Şanlı Fenerbahçe Tarihi Img_left90/100Şanlı Fenerbahçe Tarihi Empty_bar_bleue  (90/100)
Güclülük :
Şanlı Fenerbahçe Tarihi Img_left85/100Şanlı Fenerbahçe Tarihi Empty_bar_bleue  (85/100)
Seviye:
Şanlı Fenerbahçe Tarihi Img_left90/100Şanlı Fenerbahçe Tarihi Empty_bar_bleue  (90/100)
Şanlı Fenerbahçe Tarihi Empty
MesajKonu: Geri: Şanlı Fenerbahçe Tarihi   Şanlı Fenerbahçe Tarihi Icon_minitimeÇarş. 07 Ocak 2009, 20:36

İLKLER


1.
Cemiyetler kanununa göre kuruluşu resmen tescil olunan ilk Türk spor kulübüdür.

2. 1967 yılında Balkan Kupası'nı alarak Türk futbol tarihinde, uluslararası resmi bir organizasyonda şampiyon olan ilk Türk Spor Kulübü olmuştur. (1966-1967 Balkan Kupası Şampiyonu Fenerbahçe)

3. Kupa Galipleri Kupası'nda Çeyrek Final oynayan ilk Türk takımıdır. (1963-64 Kupa Galipleri Kupası)

4. 1996-1997 sezonunda ilk kez katıldığı Şampiyonlar Ligi'nde, kendi sahasında 40 yıl boyunca (56 maç) yenilmeyen İngiliz takımı Manchester United'i deplasmanda Boliç'in 78. dakikada attığı golle yenmiştir.

5. Kupa Galipleri Kupası'na katılan ilk Türk takımıdır.

6. UEFA Kupası'na katılan ilk Türk takımıdır.

7. Balkan Kupası'na katılan ilk Türk takımıdır.

8. Avrupa Kupalarında deplasman galibiyeti alan ilk Türk takımıdır. (ŞKK 1959-60 / Csepel SC 2-3 Fenerbahçe)

9. Avrupa Kupalarında maç yaparak tur atlayan ilk Türk takımıdır. (1959-60 Şampiyon Kulüpler Kupası)

10. Türkiye Profesyonel 1. Futbol Ligi'nde ilk şampiyonluğu yaşayan takımdır.

11. Milli Küme'de ilk şampiyonluğu yaşayan takımdır.

12. Donanma Kupası'nı ilk kazanan takımdır.

13. İstanbul Şildi'nde ilk şampiyonluğa ulaşan takımdır.

14. Süper Lig'de bir sezon boyunca kendi evindeki bütün maçları kazanan ilk takım olmuştur. (2000-2001 sezonu / 17 galibiyet)

15. Fenerbahçe ebedi puan cetvelinde 1000 gol ve 2000 gol barajına ulaşan ilk takımdır.

16. 15 Mart 1959 yılında Türkiye 1. Ligindeki ilk penaltıyı Fenerbahçeli Lefter Küçükandonyadis atmıştır. (Beykozspor 1 - 2 Fenerbahçe)

17. Türk Futbol Federasyonu'nun "Altın Şeref Madalyası"nı alan ilk futbolcu Fenerbahçeli Lefter Küçükandonyadis'dir.

18. Bir milli maçta en çok gol atan ilk futbolcu unvanını Fenerbahçeli Zeki Rıza Sporel elde etmiştir. (1924 yılında Fillandiya'yı 4-2 yendiğimiz maçın tüm gollerini atmıştır.)

19. Fenerbahçeli Can Bartu Türk milli takımı formasını hem basketbol hem de futbol dallarında giyen ilk ve tek sporcudur.

20. Türk futbol tarihinde Fenerbahçeli Mehmet Aurelio milli takımda forma giyen ilk ve tek Brezilya asıllı Türk futbolcudur.

21. İlk plonjonu yapan kalecinin mensup olduğu takımdır.

22. Bir futbolcusu için jübile düzenleyen ilk kulübümüzdür. (Lefter Küçükandonyadis - 1964)

23. Bir futbolcusu Dünya Karmasında oynayan ilk kulübümüzdür. (İsa Ertürk)

24. Bir spor dalında ülkemizi ilk kez takım halinde temsil eden kulübümüzdür. (1930 Balkan Tenis Şampiyonası)

25. Uluslararası yarışmalarda birinci gelen ilk Türk kürekçin mensup olduğu kulüptür. (Tonguç Türsan, 1954)

26. Basketbolda 1956 yılında yapılan Gençler Türkiye Şampiyonası'nda birinciliği ilk Fenerbahçe kazandı.

27. Basketbolda Türkiye Kupasını alan ilk takım Fenerbahçe'dir. (1966-67)

28. Basketbolda Avrupa Kupalarında bir sezonda hem erkek hem bayan takımı birden Final Four oynama başarısını gösteren ilk ve tek Avrupa kulübü Fenerbahçe'dir.

29. Basketbolda Avrupa Kupalarında maç yapan ilk kulüptür

30. Stat mülkiyetine sahip ilk spor kulübüdür.

31. Türkiye'de kulüpler bazında, UEFA'nın 5 yıldızlı stadyumları arasında yer alan ilk ve tek stadyum Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadyumu'dur.

32. Türkiye'de ilk defa stadyumunda elektronik skorbord kullanan kulüptür.

33. Türkiye'de ilk defa stadyumunda elektronik reklam panosu kullanan kulüptür.

34. Türkiye'de atılan gollerden sonra golü atan futbolcunun isminin stadyumda anons edildiği ilk futbol takımıdır.

35. Tarihi Spor Müzesi olan ilk ve tek spor kulübüdür.(Bu müze mumyalarla sahnelenen bölümleriyle, diğer spor kulüplerinin müzelerine göre dünyada bir ilk olma özelliğine sahiptir.)

36. Türkiye'nin ilk spor kulübü kanalı FB TV kurulmuştur.

37. Türkiye'nin adına radyo kurulan ilk spor kulübüdür. (Fenerbahçe FM daha sonra satılarak Radyo 99 olmuştur.)

38. Türkiye'de tüm ticari faaliyetlerini bir CEO'ya bağlı olarak düzenleyen ilk kulüptür.

39. Dünyada ve Türkiye'de, ilk kez taraftarının özel günü Dünya Fenerbahçeliler Günü olan tek spor kulübüdür.

40. Türkiye'nin internette Fenerbahçe ile ilgili sitesi bulunan ilk spor kulübüdür.

41. Türkiye'de ilk defa çift taraflı formayı kuruluşunun 100. yılında Fenerbahçe Spor Kulübü yapmıştır.

42. Türkiye'de gazete çıkaran ilk ve tek kulüptür. (Fenerbahçe Gazetesi)



ENLER


1. Fenerbahçe, Türkiye'de kurulmuş kulüplerin içinde, kuruluş amaçlarında, "vatanın korunması" maddesini ilke olarak kuruluş tüzüğüne almış olan tek spor kulübüdür. Kulübün ilk kuruluş tüzüğü, Ağustos 2005'de Fenerbahçe Müze Kurulu Başkanı Dr. R. Sertaç Kayserilioğlu tarafından eski bir sahaf dükkanında bulundu. 1913 yılında Osmanlıca olarak yazılmış orijinalinde yapılan ilk araştırmalarda, kulübün kuruluş amacının belirtildiği tüzüğün ikinci maddesinde, "Fenerbahçe Kulübü'nün kuruluş amacı; vatan gençlerini, vatanın korunmasına ve askeri seferberliklere hazırlamaktır." yazısının yer aldığı belirtildi.

2. Atatürk'ün, stadına büstünün konmasına izin verdiği tek spor kulübümüzdür.

3. Türkiye'nin işgal yıllarında düşman takımlarıyla 50 maç yapan, bunların 41'inde galip gelip, 4'ünde berabere kalan ve Anadolu'da cephede savaşan askerlerimize ve Türk halkına moral veren tek takım Fenerbahçe'dir.

4. Ulusal Kurtuluş Savaşı'nda, işgalcilere karşı hem cephede hem de sahada mücadele veren ve 1923 yılında düzenlenen General Harrington Kupası maçında İngiliz karmasını yenerek kupayı alan ve İngilizleri İstanbul'dan eli boş yollayan tek Türk takımı Fenerbahçe'dir.

5. Fenerbahçe tarihinde 84 kez resmi lig ve kupa şampiyonu olup en çok şampiyon olan takımdır.

6. Fenerbahçe resmi olan ve resmi olmayan kupalarda Türkiye'de en fazla kupaya sahip olan takımdır. (Futbol: 126 kupa)

7. Fenerbahçe Türk Futbol Federasyonu'nun kuruluş tarihinden bu yana yapılan resmi şampiyonalarda en fazla şampiyon olan takımdır. (1923'den bu yana)

8. Fenerbahçe ayrıca tüm sporların toplam kupalarında da Türkiye'de en fazla kupaya sahip olan kulüptür.

9. Fenerbahçe İstanbul Şildi için düzenlenen turnuvalarda en çok şampiyon(4) olup şildin nihai sahibi olmaya hak kazanan tek takımdır.

10. Fenerbahçe Donanma Kupası'nı en çok kazanan takımdır.(4)

11. Fenerbahçe Milli Küme'de en çok şampiyon olan takımdır.(6)

12. Fenerbahçe Başbakanlık Kupası'nı en çok kazanan takımdır.(8)

13. Fenerbahçe Atatürk Kupası'nı en çok kazanan takımdır.(2)

14. Fenerbahçe Türkiye Futbol Birinciliği'nde en çok şampiyon olan takımdır.(3)

15. Fenerbahçe İstanbul Futbol Ligi'nde en çok şampiyon olan takımdır.(16)

16. Fenerbahçe İstanbul Futbol Ligi'nde bir maçta en çok gol atan takımdır.(1930-31 Fenerbahçe:16 - 0: Anadolu)

17. Fenerbahçe bir sezonda en çok kupa kazanan takımdır.1967-1968 yılında tam 5 kupa birden kazanarak ulaşılması güç bir rekor kırdı.(Lig Şampiyonluğu, Türkiye Kupası, Cumhurbaşkanlığı Kupası, Spor-Toto Kupası ve Balkan Kupası)

18. Bir kulüp başkanının döneminde futbolda en çok kupa kazanan takımdır. (Şükrü Saracoğlu : 21 kupa)

19. Fenerbahçe bir sezonda en az gol yiyerek şampiyon olan takımdır.1922-1923 sezonunda hiç gol yemeden şampiyon olup bir DÜNYA REKORU kırdı.

20. Fenerbahçe ayrıca 1969-1970 sezonunda 30 maçta kalesinde sadece 6 gol görerek, en az gol yiyen tek takım oldu. Maç başına 0.2 gol yiyen Rumen Datcu da muhteşem bir performans göstererek, Türk futbol tarihine ismini yazdırdı.

21. Fenerbahçe 1988-1989 Sezonunda Rakip Kalelere 36 maçta tam 103 gol göndererek Türk futbol tarihinde bir sezonda en fazla gol atan takım unvanına sahip oldu.

22. Fenerbahçe tüm zamanların en çok lidelik koltuğuna oturan takımı.

23. 1988-1989 sezonunda 36 maçta, elde ettiği 29 galibiyet, 6 beraberlik ve 1 mağlubiyet ile %88.8 başarı ortalaması yakalayarak en iyi performansa sahip takım olmuştur.

24. Fenerbahçe 48 sezonun 15'inde ligin en az gol yiyen takımı oldu.(GS:12 BJK:12)

25. Fenerbahçe 48 sezonun 19'unda ligin en fazla gol atan takımı oldu.(GS:16 BJK:6)

26. Fenerbahçe 48 sezonun 22'sinde ligin en az yenilen takımı oldu.(GS:16 BJK:12)

27. 2005-2006 sezonunda Türkiye Liginde en iyi ilk yarı performansına sahip takımdır.(18 takımlı liglerde-14 galibiyet ve 3 beraberlikle başarı ortalaması: %91,2)

28. Fenerbahçe 1988-89 sezonda +75 averajıyla en iyi averaja sahip olan takımdır.

29. Fenerbahçe ligde bir sezonda en fazla puan toplayarak şampiyon olan takımdır.(1988-1989 sezonunda 36 maçta 93 puana sahip olmuştur. Puan Ortalaması:2,58)

30. Fenerbahçe ligde en çok ilk ikiye girerek şampiyonluk mücadelesi veren takımdır.(FB:31,GS:25,BJK:23,TS:13)

31. Fenerbahçe dört büyükler içerisinde en az şampiyonluk hasreti çeken tek takımdır.(6 sezon)

32. Kazandığı toplam kupalarda kendinden sonra gelen Galatasaray'ı en çok yenen ve Galatasaray'a en çok gol atan takımdır.
33. Ligde bir maçta en çok penaltı atan takımdır. (1986-87 sezonunda Fenerbahçe-Eskişehirspor maçında Fenerbahçe 4 gol atmıştır.)

34. Ligde bir maçta en çok penaltı atan futbolcuya sahiptir. (1986-87 sezonunda Fenerbahçeli Zafer Tüzün, Eskişehirspor'a karşı 4 atışı da gole çevirdi.)

35. Futbolcusu bir maçta en çok gol atan takımdır. (Tanju Çolak, 6 gol, Fenerbahçe - Karşıyaka: 7-1, 1992-1993 sezonu, 14.hafta)

36. Fenerbahçeli Tuncay Şanlı Manchester United takımına bir maçta 3 gol atan tek oyuncu olmanın yanında, Şampiyonlar Ligi'nde 1 maçta en çok gol atan Türk oyuncu olarak tarihe geçmiştir.

37. Fenerbahçe milli takıma en çok kaptan veren takımdır.(166 kere)

38. Fenerbahçe en çok milli olan futbolcuya sahip takımdır. (Rüştü Reçber)

39. Fenerbahçeli Rüştü Reçber, UEFA’nın düzenlediği “2002 yılının en iyileri” anketinde, 2002 yılının en iyi kalecisi seçildi.

40. Aynı sezon A, B ve Genç Takımı yenilgisiz 3 İstanbul Şampiyonluğu birden kazanan tek kulübümüzdür. (1932-1933 Sezonu)

41. Bir futbolcusu, yabancı bir milli takımı çalıştıran tek kulübümüzdür. (Koço Negroponti, Yunanistan)

42. Atletizm'de uluslararası yarışmalar düzenleyen tek kulübümüzdür.

43. Atletizm'de takım halinde yurtdışına çıkan tek kulübümüzdür. (Atina, 1951)

44. Atletizm'de Avrupa Şampiyonu olan tek kulübümüzdür. (1993)

45. Atletizm'de en çok kupa kazanan takımdır. (67)

46. Atletizm'de üst üste en çok şampiyon olan takımdır. (10)

47. Olimpiyat Oyunları'nda madalya kazanan tüm Türk atletlerinin mensup olduğu kulüptür. 1948 Londra Olimpiyatlarında 3 adım atlamada Ruhi Sarıalp bronz madalya ve 2004 Atina Olimpiyatlarında çekiç atmada Eşref Apak bronz madalya kazanmıştır.

48. Olimpiyat Oyunları'nda boksta final oynayan tek Türk atletinin mensup olduğu kulüptür. 2004 Atina Olimpiyatlarında 48kg.'da Atagün Yalçınkaya gümüş madalya kazanmıştır. 17 yaşında final oynayan sporcu, Muhammet Ali'den sonra olimpiyatlarda final oynayan en genç boksör unvanını da aldı.

49. Basketbolda bir maçta en fazla sayı atan oyuncu Fenerbahçeli Erman Kunter'dir. (153 sayı Fenerbahçe formasıyla Hilalspor'a-1988)

50. Basketbolda bir devrede en fazla sayı atan oyuncu Fenerbahçeli Erman Kunter'dir. (81 sayı Fenerbahçe formasıyla Hilalspor'a-1988)

51. Basketbolda bayanlarda Türkiye Kupası'nı en çok alan takımdır. (6 kere)

52. Kürekte en çok şampiyon olan ve en çok kupa kazanan takımdır.

53. Kürekte üst üste en çok şampiyon olan takımdır.

54. Kurulduğundan bu yana adına en çok şarkı bestelenen takımdır. Ayrıca hakkında en çok kitap ve ansiklopedi yazılan kulüptür.

55. Kurulduğundan bu yana en çok plak, kaset ve cd'ye sahip olan kulüptür.

56. Türkiye'nin en zengin spor kulübüdür. (Stat, Tesisler, Fenerium, Taraftar Kart, Sponsorluk, Televizyon, Reklam gelirleri vs.)

57. Türkiye'de en çok vergi veren kulüp Fenerbahçe Spor Kulübü'dür.



Sayfa başına dön Aşağa gitmek
CazZzqıR
V.i.P Üye
V.i.P Üye
CazZzqıR


Kadın
Mesaj Sayısı : 4371
Yaş : 30
Şehir : HaTay
İş/Hobiler : öğrenCi
NicK : müfixxx =)
<center><B><font color=white>Dur : Şanlı Fenerbahçe Tarihi Seviml10
<center><B><font color=#fffff>Ta : Şanlı Fenerbahçe Tarihi Rock10
KişiseL iLeTi : Kmse umrumda değiL ßidaha qeLmez bu haYaT durma taDını çıkarT xD =))

Kayıt tarihi : 18/09/08


Basarı Puanı:
Şanlı Fenerbahçe Tarihi Img_left90/100Şanlı Fenerbahçe Tarihi Empty_bar_bleue  (90/100)
Güclülük :
Şanlı Fenerbahçe Tarihi Img_left85/100Şanlı Fenerbahçe Tarihi Empty_bar_bleue  (85/100)
Seviye:
Şanlı Fenerbahçe Tarihi Img_left90/100Şanlı Fenerbahçe Tarihi Empty_bar_bleue  (90/100)
Şanlı Fenerbahçe Tarihi Empty
MesajKonu: Geri: Şanlı Fenerbahçe Tarihi   Şanlı Fenerbahçe Tarihi Icon_minitimeÇarş. 07 Ocak 2009, 20:37

ANTRENÖRLERİMİZ

SEZON.....ANTRENÖR


1907-1911 Dalaklı Hüseyin
1911-1915 Galip Kulaksızoğlu
1915-1944 Fuat Hüsnü Kayacan
1921-1924 Mustafa Elkatipzade
1924-1926 Sami Coşar
1926-1929 Hikmet Mocuk
1929-1932 Necmettin Çakar
1932-1935 Josef Svenk (Macar)
1935-1938 James Elliot (İngiliz)
1938-1939 Josef Svenk (Macar)
1939-1939 G. Nemetz (Macar) (3 ay kaldı)
1939-1941 Antrenörsüz yıllar
1941-1944 John Prayer (İngiliz)
1944-1945 Miço Dimitropulos (Rum)
1945-1947 Fikret Arıcan
1947-1948 Ignace Molnar (Macar)
1948-1949 Cihat Arman
1949-1951 Peter Molley (İskoç)
1951-1952 James Mc.Cormick (İskoç), Lazslo Szekelly (Macar)
1952-1953 Lazslo Szekelly (Macar)
1953-1955 Zarko Mihailoviç (Yugoslav)
1955-1956 İmre Markos (Macar), Fikret Arıcan
1956-1957 Lazslo Szekelly (Macar)
1957-1960 Ignace Molnar (Macar)
1960-1961 Lazslo Szekelly (Macar)
1961-1962 Lazslo Szekelly (Macar), Necdet Erdem
1962-1964 Miroslav Kokotoviç (Yugoslav)
1964-1965 Oscar Hold (İngiliz)
1965-1966 Selahattin Torkal, Necdet Erdem
1966-1967 Abdullah Gegiç (Yugoslav)
1967-1969 Ignace Molnar (Macar)
1969-1970 Fikret Kircan, Basri Dirimlili, Trian Ionescu (Rumen)
1970-1971 Constantin Teasca (Rumen)
1971-1972 Sabri Kiraz
1972-1975 Waldir Pereira Didi
1975-1976 Necdet Niş, Abdullah Gegiç (Yugoslav)
1976-1977 Ilie Datcu (Rumen), Nedim Günar, Tomislav Kaleperoviç
1977-1978 Tomislav Kaleperoviç (Yugoslav)
1978-1979 Necdet Niş
1979-1980 Şükrü Ersoy, Ziya Şengül, Friedel Rausch (F.Almanya)
1980-1981 Friedel Rausch (F.Almanya)
1982-1983 Enver Katip, Branko Stankoviç (Yugoslav)
1983-1984 Branko Stankoviç (Yugoslav)
1984-1985 Todor Veselinoviç (Yugoslav))
1985-1986 Kalman Meszöly (Macar)
1986-1987 Branko Stankoviç (Yugoslav), T.Çakır, Yılmaz Yücetürk
1987-1988 Yılmaz Yücetürk, Birol Pekel, Pal Csernai (Alman)
1988-1989 Todor Veselinoviç (Yugoslav)
1989-1990 Todor Veselinoviç (Yugoslav), Ömer Kaner
1990-1991 Guus Hiddink (Hollanda), Erol Togay, Tınaz Tırpan
1991-1993 Joseph Venglos (Slovak)
1993-1994 Holger Osieck (Alman)
1994-1995 Holger Osieck (Alman), Tomislav Iviç (Hırvat)
1995-1996 Carlos Alberto Parreira (Brezilyalı)
1996-1997 Sebastio Barroso Lazaroni (Brezilyalı), Todor Veselinoviç
1990-1991 Guus Hiddink (Hollanda), Erol Togay, Tınaz Tırpan
1997-1998 Otto Bariç (Hırvat), Cem Muratoğlu
1998-1999 Joachim Löw (Alman)
1999-2000 Rıdvan Dilmen, Zdenek Zeman (İtalyan), Turhan Sofuoğlu
2000-2001 Mustafa Denizli
2001-2002 Mustafa Denizli, Werner Lorant (Alman)
2002-2002 Werner Lorant (Alman)
2002-2003 Oğuz Çetin, Tamer Güney
2003-2006 Christoph Daum
2006-........ Zico



ŞAMPİYONLUKLAR

Türkiye Profesyonel 1.Lig Şampiyonluğu

1959, 1960-61, 1963-64, 1964-65, 1967-68, 1969-70, 1973-74, 1974-75,
1977-78, 1982-83, 1984-85, 1988-89, 1995-96,

2000-2001, (Yeni bin yılın ilk şampiyonu)

2003-2004, (15.Şampiyonluk = ÜÇ YILDIZ ***)

2004-2005, (16.Şampiyonluk = Dördüncü yüzyıla ilk adım)

Federasyon Kupası Şampiyonluğu

1967-68, 1973-74, 1978-79, 1982-83

Cumhurbaşkanlığı Kupası Şamp.

1968, 1973, 1975, 1984, 1985, 1990

Basbakanlık Kupası Şampiyonluğu

1945, 1946, 1950, 1973, 1980, 1988, 1992,1998

Balkan Kupası Şampiyonluğu

1966-1967

TYSD Kupası

1969, 1973, 1975, 1976, 1978, 1979, 1980, 1982, 1985, 1986, 1994, 1995

Atatürk Kupası

1964, 1998

İstanbul Cuma Ligi

1920-21, 1922-23

İstanbul Amatör Ligi

1914-15

İstanbul Profesyonel Ligi

1952-53, 1956-57, 1958-59

İstanbul Futbol Ligi

1911-12, 1913-14, 1914-15, 1929-30, 1932-33, 1934-35, 1935-36, 1936-37, 1943-44, 1946-47, 1947-48

Türkiye Futbol Birinci Ligleri

1932-33, 1934-35, 1943-44

Milli Küme

1936-37, 1939-40, 1942-43, 1944-45, 1945-46, 1949-50

İstanbul Shieldi

1930, 1934, 1938, 1939

İstanbul Kupası

1944

Donanma Kupası

1982, 1983, 1984, 1985

Spor Toto

1967


GOL KRALLARIMIZ


Fenerbahçe, Türkiye'de en çok gol kralı çıkaran takımdır.

1970 - 1971...Ogün Altıparmak......26 gol
1972 - 1973...Osman Arpacıoğlu....19 gol
1973 - 1974...Cemil Turan.............14 gol
1975 - 1976...Cemil Turan.............17 gol
1977 - 1978...Cemil Turan.............17 gol
1981 - 1982...Selçuk Yula..............16 gol
1982 - 1983...Selçuk Yula..............19 gol
1988 - 1989...Aykut Kocaman........29 gol
1991 - 1992...Aykut Kocaman........25 gol
1992 - 1993...Tanju Colak..............27 gol
1993 - 1994...Bülent Uygun...........22 gol
1994 - 1995...Aykut Kocaman........27 gol


FENERBAHÇE MARŞI

Kalpleri fetheden renkler
Yaşa Fenerbahçe
Türk'ün kalbi sende atar
Yaşa Fenerbahçe

Mazinde bir tarih yatar
Yaşa Fenerbahçe
Ne mutlu seni sevene
Yaşa Fenerbahçe

Cihat'lar, Lefter'ler, Can'lar, Fikret'ler
Hala sevilen birer abidedirler
Hiçbir kulüpte olmayan bu dostluk
Yıllar yılı şampiyon olduk

Kalpleri fetheden renkler
Yaşa Fenerbahçe
Türk'ün kalbi sende atar
Yaşa Fenerbahçe



(Alıntı)
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
qhabush_qhis
V.i.P Üye
V.i.P Üye
avatar


Kadın
Mesaj Sayısı : 1786
Yaş : 33
Şehir : Orası Burasıı xD
İş/Hobiler : OLe bOLe...
NicK : x_DiLLiqaF_x
<center><B><font color=white>Dur : Şanlı Fenerbahçe Tarihi Tehlik10
<center><B><font color=#fffff>Ta : Şanlı Fenerbahçe Tarihi Mtl10
KişiseL iLeTi : † İremHaş2oo †
Kayıt tarihi : 21/04/08


Basarı Puanı:
Şanlı Fenerbahçe Tarihi Img_left70/100Şanlı Fenerbahçe Tarihi Empty_bar_bleue  (70/100)
Güclülük :
Şanlı Fenerbahçe Tarihi Img_left85/100Şanlı Fenerbahçe Tarihi Empty_bar_bleue  (85/100)
Seviye:
Şanlı Fenerbahçe Tarihi Img_left80/100Şanlı Fenerbahçe Tarihi Empty_bar_bleue  (80/100)
Şanlı Fenerbahçe Tarihi Empty
MesajKonu: Geri: Şanlı Fenerbahçe Tarihi   Şanlı Fenerbahçe Tarihi Icon_minitimeC.tesi 10 Ocak 2009, 14:47

süPer bbemm ...pyLsm ııcn tskkr (=
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
sNO_opY
Site Yöneticisi
Site Yöneticisi
sNO_opY


Erkek
Mesaj Sayısı : 2249
Yaş : 34
Şehir : İzmir-aLiaa
İş/Hobiler : sieneee x)) =) :))
NicK : qroniq man!achq
<center><B><font color=white>Dur : Şanlı Fenerbahçe Tarihi Acaba10
<center><B><font color=#fffff>Ta : Şanlı Fenerbahçe Tarihi Styl10
Kayıt tarihi : 24/02/08


Basarı Puanı:
Şanlı Fenerbahçe Tarihi Img_left100/100Şanlı Fenerbahçe Tarihi Empty_bar_bleue  (100/100)
Güclülük :
Şanlı Fenerbahçe Tarihi Img_left100/100Şanlı Fenerbahçe Tarihi Empty_bar_bleue  (100/100)
Seviye:
Şanlı Fenerbahçe Tarihi Img_left100/100Şanlı Fenerbahçe Tarihi Empty_bar_bleue  (100/100)
Şanlı Fenerbahçe Tarihi Empty
MesajKonu: Geri: Şanlı Fenerbahçe Tarihi   Şanlı Fenerbahçe Tarihi Icon_minitimeC.tesi 10 Ocak 2009, 15:14

pay. icin saOl cnmm ya emeqine saglık süPer bi paylasım xD
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.emoturkeyclub.com
CazZzqıR
V.i.P Üye
V.i.P Üye
CazZzqıR


Kadın
Mesaj Sayısı : 4371
Yaş : 30
Şehir : HaTay
İş/Hobiler : öğrenCi
NicK : müfixxx =)
<center><B><font color=white>Dur : Şanlı Fenerbahçe Tarihi Seviml10
<center><B><font color=#fffff>Ta : Şanlı Fenerbahçe Tarihi Rock10
KişiseL iLeTi : Kmse umrumda değiL ßidaha qeLmez bu haYaT durma taDını çıkarT xD =))

Kayıt tarihi : 18/09/08


Basarı Puanı:
Şanlı Fenerbahçe Tarihi Img_left90/100Şanlı Fenerbahçe Tarihi Empty_bar_bleue  (90/100)
Güclülük :
Şanlı Fenerbahçe Tarihi Img_left85/100Şanlı Fenerbahçe Tarihi Empty_bar_bleue  (85/100)
Seviye:
Şanlı Fenerbahçe Tarihi Img_left90/100Şanlı Fenerbahçe Tarihi Empty_bar_bleue  (90/100)
Şanlı Fenerbahçe Tarihi Empty
MesajKonu: Geri: Şanlı Fenerbahçe Tarihi   Şanlı Fenerbahçe Tarihi Icon_minitimeC.tesi 10 Ocak 2009, 16:51

qhabush_qhis demiş ki:
süPer bbemm ...pyLsm ııcn tskkr (=

beğeNmene sevinDm kuzy bn tşkr edeRm =)
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
CazZzqıR
V.i.P Üye
V.i.P Üye
CazZzqıR


Kadın
Mesaj Sayısı : 4371
Yaş : 30
Şehir : HaTay
İş/Hobiler : öğrenCi
NicK : müfixxx =)
<center><B><font color=white>Dur : Şanlı Fenerbahçe Tarihi Seviml10
<center><B><font color=#fffff>Ta : Şanlı Fenerbahçe Tarihi Rock10
KişiseL iLeTi : Kmse umrumda değiL ßidaha qeLmez bu haYaT durma taDını çıkarT xD =))

Kayıt tarihi : 18/09/08


Basarı Puanı:
Şanlı Fenerbahçe Tarihi Img_left90/100Şanlı Fenerbahçe Tarihi Empty_bar_bleue  (90/100)
Güclülük :
Şanlı Fenerbahçe Tarihi Img_left85/100Şanlı Fenerbahçe Tarihi Empty_bar_bleue  (85/100)
Seviye:
Şanlı Fenerbahçe Tarihi Img_left90/100Şanlı Fenerbahçe Tarihi Empty_bar_bleue  (90/100)
Şanlı Fenerbahçe Tarihi Empty
MesajKonu: Geri: Şanlı Fenerbahçe Tarihi   Şanlı Fenerbahçe Tarihi Icon_minitimeC.tesi 10 Ocak 2009, 16:52

sNO_opY demiş ki:
pay. icin saOl cnmm ya emeqine saglık süPer bi paylasım xD

Ne Dmk qörevimZ beğenmne sevnDm sağol yorumun için xd
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Şanlı Fenerbahçe Tarihi
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Fenerbahce :))

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Spor GeneL :: FenerBahçe-
Buraya geçin: